Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10744 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 25156 - Esas Yıl 2015
NUMARASI : 2013/82-2015/160Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1) Dava konusu taşınmaz arazi niteliğinde olduğuna göre, Kamulaştırma Kanunu hükümlerine uygun şekilde oluşturulacak bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak gelir metoduna göre taşınmazın değerinin tespiti gerekirken tek bilirkişiden rapor alınması,2) Fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 3.754,17 m2'lik kısmına el atıldığı anlaşılmasına rağmen taşınmazın tamamının bedeline hükmedilmesi,3) Dava tarihi 20/06/2013 tarihi olmasına rağmen 2014 yılı için de ecrimisil bedeline hükmedilmesi, 4) Dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmemesi,5) 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile; 6487 saylı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Bu durumda; 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.