Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10737 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8898 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:- K A R A R -Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değerlerinin tesbit edilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.Davalı vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede ise;Aynı amaçla kamulaştırılan ve dava konusu 2812 parsel ile aynı konumda bulunan 2805 ve 2810 parsel sayılı taşınmazlara Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/74-2014/676 sayılı dosyasında değerlendirme tarihi olan 2013 yılının 2. Ayı itibariyle 740,00-TL/m², dava konusu 2813, 2814 ve 2816 parselleri ile aynı konumda bulunan 2815 parsel sayılı taşınmaza ise Gaziosmanpaşa 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/63-2015/155 sayılı dosyasında aynı tarih itibariyle 650,00-TL/m² birim fiyat takdir edildiği ve bu bedellerin Dairemiz denetiminden geçerek onandığı, dava konusu taşınmazlara ise konum ve cephe ayrımı yapılmaksızın aynı değerlendirme tarihi itibariyle 600,00-TL/m² değer biçildiği dikkate alınarak sözkonusu dosyalar mahkemelerinden getirtilip onanan bedellerden ayrılma nedenleri hususunda bilirkişi kurullarından ek rapor alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,Doğru görülmemiştir.Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.