Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10576 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26310 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Yalova 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/06/2013NUMARASI : 2011/287-2013/346Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf ve müdahiller vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: -K A R A R-Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf ve müdahil vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Taşınmaz üzerindeki yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek; üzerinde bulunan ağaçlara da yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Bu nedenle müdahil vekillerinin temyiz ititrazları yerinde değildir. Davacı ve davalı vekillerinin temyiz ititrazlarına gelince;1-Dava konusu taşınmazın yeri, konumu, bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerine göre belirlenen metrekare bedeline objektif değer artırıcı unsur ilave edilerek kamulaştırılan kısmın tamamı için bedel tespit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,2-Kamulaştırmadan arta kalan bölümün yüzölçümü, geometrik durumu gözetildiğinde bu kısımda değer azalışı olamayacağı gözetilmeden fazla bedele hükmedilmesi,3- Kamulaştırma bedeline 22/10/2011 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiği düşünülmeden infazda tereddüt oluşturacak şekilde faize hükmedilmesi,4-Mülkiyet ihtilafı bulunduğundan tespit edilecek kamulaştırma bedelinin, ileride hak sahipliğini ispat edecek kişiye ödenmek üzere, bankaya üçer aylık vadeli hesaba yatırılması yönünde hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde arazi bedelinin faizli hesapta bekletilmesine şeklinde karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve müdahillerden peşin alınan temyiz ve temyiz edenlerden peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 14.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.