Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10555 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4262 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor ve yapılan inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;1) Dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın zaruret olmadıkça yakın bölgelerden, benzer yüzölçümlü ve değerlendirme tarihine yakın satış tarihli ve özel amaçlı satış olmaması gerekir. Oysa somut emsal alınan taşınmaz ,satışı şirkete yapılan özel amaçlı satış olup, emsal olarak alınamayacağından rapor geçersizdir. Bu nedenle, taraflara yeniden emsal bildirmeleri için imkan tanınması, gerektiğinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak, bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri ile oranları belirtildikten sonra, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonunca değerlendirme tarihindeki resen belirlenen emlak vergisine esas değerleri de oranlamada dikkate alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken geçersiz rapora göre hüküm kurulması,2) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine 6459 sayılı Yasanın 6.maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından tespit edilen bedele 31.04.2012 gününden itibaren, karar tarihine kadar geçen süre için faiz yürütülmemiş olması, Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.