Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10492 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1431 - Esas Yıl 2016





NUMARASI : 2013/232-2014/372Taraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekili ile diğer davalılar tarafından verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, Davalı N.. B.. vd. ve davalı H.. K.. vekilince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1)Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.Bilirkişi raporunda, emsal alınan taşınmazın 15/2000 hissesinin satışı olduğundan m² birim bedeli gerçeği yansıtmayabileceği gibi, dava konusu taşınmazın m² birim rayiç bedelinin 61,73 TL olarak belirlendiği ve tespit edilen m² birim bedelinin işbu rayiç bedelin de altında kalmış olması yanında, davalı H.. K.. vekilince geri çevirme kararı sonrasında dosyaya ibraz edilen onaysız 11.12.2015 tarih ve 3410 sayılı Sivas Belediye Encümeni kararına göre dava konusu taşınmaza yakın konumda bulunan aynı mahalle 2297 ada 7 nolu parselin ilgili belediyece m² birim bedeli 350,00 TL üzerinden satışının yapılmasına karar verildiğinden rapor inandırıcı bulunmamıştır. Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2)Faizin başlangıç tarihine ilişkin olarak dava tarihinden 4 ay sonrası yazılmak suretiyle infazı zorlaştırıcı karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davalı N.. B.. vd. ve davalı H.. K.. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harrçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.