MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili ile davacı tarafından verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor geçerizdir. Şöyle ki;1) Dava konusu taşınmazlar...... Belediye Başkanlığının yazısı ve hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda yazılı özelliklerine göre arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki ve değerlendirme tarihine yakın tarihli özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların satış tarihi 1998 yılı olup, değerlendirme tarihinden onüç yıl öncesine ilişkin olduğundan bu satışların emsal olarak alınması mümkün değildir.Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Kabule göre de;Dava konusu taşınmazların ifraz ve kadastro yenileme çalışmaları sonrasında oluşan, 146 ada 28, 27 ve 26 parsel sayılı taşınmazlara el atılmış olması nedeniyle bu parsellerin bedeli belirlenip, geriye kalan sırası ile 146 ada 2 , 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların imar durumunda değişiklik olup olmayacağı, yapılaşma yönünden kısıtlama getirilip getirilmeyeceği ilgili belediye başkanlığından sorulup, sonucuna göre geriye kalan taşınmazlarda değer azalışı olup olmayacağı hususu araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekili ile davacının temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.