Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10423 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 21659 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki taşınmaza kamulaştırmasız el atılması nedeniyle maddi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, taşınmaza kamulaştırmasız el atılması nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Davalı idare vekilinin süresinde olmayan ve harcı da yatırılmayan temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra, davacı vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede;Dava konusu taşınmazlardan 16 parsel sayılı taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşıldığından bu taşınmaza ilişkin davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken yargı yolu bakımından reddine karar verilmiş ise de sonuç itibariyle davanın reddine karar verilmesi doğrudur. Ancak;Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davalı idarece dava konusu 29 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma yapılmadan fiilen el atılarak kazı yapıldığı, bu nedenle 3 adet badem, 1 adet mahlep ağacının söküldüğü, taşınmazdaki 921,10 m2 lik alanda yapılan kazı nedeniyle zarar oluştuğundan adli yargının görev alanında kaldığı anlaşılmıştır.Öte yandan müdahalenin men'ine ilişkin dosyanın tefrikine karar verilmiş ise de davanın niteliği itibariyle her iki davanın benzer sebeplerden doğduğu ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyeceği anlaşıldığından HMK'nin 166.maddesi gereğince dosyaların birlikte görülmesi gerekir. Bu itibarle el atmanın önlenmesine ilişkin dosya da verilen karar kesinleşmişse bu dosya arasına alınması, kesinleşmemiş ise yeniden bu dosya ile birleştirmek suretiyle davanın esası yönünden değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu parsel yönünden davanın yargı yolu bakımından reddine ilişkin hüküm kurulması.Doğru görülmemiştir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.