MAHKEMESİ : Diyarbakır 5. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/06/2013NUMARASI : 2012/731-2013/524Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1-Değerlendirmede esas alınan buğday, buğday samanı, silajlık mısır ve pamuğun değerlendirme tarihi itibari ile hasat zamanı toptan satış fiyatları dosya içerisindeki İl Tarım Müdürlüğü resmi verilerine göre sırası ile 0,64 TL., 0.22 TL., 0,20 TL. ve 1,40 TL. olduğundan, bu resmi rakamlara göre taşınmaz bedelinin yeniden tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,2- Kamulaştırılan taşınmaz, baraj gölü içinde kaldığından, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkini yerine, tesciline karar verilmesi, 3-2942 sayılı kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı yasanın 6. Maddesi ile eklenen hüküm uyarınca dava 4 aylık süre içinde sonuçlandırılmadığından Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak kamulaştırma bedeline 02.10.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiği halde, yazılı şekilde faize karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Davacı idare vekilinin temyizi bu bakımdan yerinde olduğundan hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.