Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10308 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 27241 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Rize 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/05/2014NUMARASI : 2012/656-2014/290Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece, davalı Z.. M.. yönünden açılan davanın reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne hükmedilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Kamulaştırılan taşınmaz mal ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine bedel tespit edilmesi doğru olduğu gibi,; resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek yapılara değer biçilmesinde de yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;1-Kamulaştırma Kanunun 27. maddesi uyarınca açılan dava sırasında yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmaz üzerinde muhtelif cins ve yaşta ağaç olduğu belirtildiğinden, bu ağaçlar için de bedel tespit edilerek kamulaştırma bedeline eklenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,2-Bilirkişi raporlarında 'B' harfi ile gösterilen ve davalılardan Selahattin 'e ait olan yapının zemini bilirkişi raporunda 80,82 m2 olduğu belirtildiği ve buna göre bedel tespit edildiği halde, muhtesatın aidiyetinin tespitine ilişkin Rize 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/280 esas sayılı dava dosyasında söz konusu yapının oturum alanının 135,53 m2. Olduğunun belirtilmesi ve binanın diğer katlarının yüzölçümlerinin yanlış belirlendiği davalı vekilince ileri sürüldüğünden, söz konusu yapının toplam inşaat alanı ve buna göre de bedeli yeniden belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Belirlenen toplam kamulaştırma bedelinden, Kamulaştırma Kanunun 27. maddesi uyarınca açılan davada ödenen bedel çıktıktan sonra kalan miktarın davalılara ödenmesine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,4-Davanın niteliği gereği kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yönünden tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları bu bakımdan yarinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, tüm davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.