MAHKEMESİ : Erzurum 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/08/2014NUMARASI : 2013/430-2014/494Taraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazın arsa olarak kabulü ile emsal karşılaştırması yöntemi ile bedelinin tespiti yöntem olarak doğrudur. Ancak; Aynı mahallede bulunan 885 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak Dairemizde temyiz incelemesi yapılarak onanan Erzurum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/216 Esas, 2013/225 Karar sayılı dava dosyasında, taşınmazın metrekaresi dava tarihi olan 24.04.2012 itibari ile 110,00-TL olarak belirlenmiş olduğu halde, dava konusu taşınmaza 2013 yılı itibari ile 90,00-TL/M2 üzerinden değer biçilmiştir. Aynı mahallede olup, aynı maksatla kamulaştırılan taşınmaza ilişkin olarak belirtilen dosyada tespit edilen metrekare birim bedelinden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi, bu mümkün değilse, Taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kuruluyla keşif yapılarak ve dava konusu ile emsal alınan taşınmazların emlak vergisine esas değerleri, yine dava konusu ve emsal taşınmazların imar parseli mi, yoksa kadastro parseli mi oldukları Belediye Başkanlığından sorulup, gelen cevaba göre bilirkişi raporu denetlenip, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 07.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.