Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10197 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27166 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Vezirköprü 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/05/2013NUMARASI : 2012/567-2013/125Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın Hazine adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak;1)Taşınmazda bulunan ağaçların sayı ve cinsine göre taşınmazın kapama karışık meyve bahçesi niteliğinde olduğundan, taşınmaza bu vasfına göre değer biçilmesi gerekirken, zeminine ayrı, üzerindeki ağaçlar için ayrı değer biçilmiştir. Bu itibarla taşınmaza karışık kapama meyve bahçesi niteliğine göre değer biçilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınması, bu mümkün değilse yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu katılımıyla keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, elverişsiz bilirkişi kurulu raporuna itibar edilerek hüküm kurulması, 2) Aynı kamulaştırma nedeniyle kamulaştırılan komşu taşınmazların, sulu tarım arazisi olarak kabul edildiği ve davalı tarafın savunmaları da dikkate alınarak dava konusu taşınmazın sulanma imkanına sahip olup olmadığı araştırılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmazın acele el koyma dosyasında sulanma imkanı olmadığından söz edilmesi nedeniyle kuru tarım arazisi kabul edilerek değer belirleyen rapora göre eksik inceleme ile hüküm kurulması,3) Bundan ayrı; kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazda; acele kamulaştırma dosyalarında 2010 yılı değerlendirmesine göre buğdayın dekara verimi 500, samanın 450, silajlık mısırın 3000 kg alınmasına rağmen, bilirkişi kurulunca 2012 yılında iklim koşullarına bağlı yetersiz ve zamansız yağış nedeniyle verimde % 40-50'ye varan düşüş yaşandığı belirtilerek dekara verim buğdayda 350, samanda 300 ve silajlık mısırda 2500 kg olarak alınmıştır. Yargıtay uygulamalarına göre arazi niteliğindeki bir taşınmazın değeri belirlenirken daha önceki yıllara ilişkin olarak (5yıl ) normal koşullarda Tarım İlçe Müdürlüğünce tespit edilen verim miktarlarının dikkate alınması gerekir. Verim miktarlarının geçmiş yıllara oranla bir yılda bu denli değişip azalmış olmasının olağan kabulü mümkün değildir. Bu durumda mahkemece 2012 yılında Vezirköprü ilçesinde olağan dışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden dekara verim miktarında indirim yapılarak değer biçen rapora göre az bedel tespiti,Doğru görülmemiştir.Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.