MAHKEMESİ : Küçükçekmece 5. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/06/2013NUMARASI : 2012/298-2013/319Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Yapılan incelemede; Dava konusu taşınmazın Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü’nce kamulaştırıldığı ve davacılar murisi payının Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 31.12.1987 Tarih 411/779 sayılı kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi uyarınca Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 22. maddesi ile Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 7. madde hükmü usulüne uygun olarak açılıp, davada taraf teşkil sağlandıktan sonra yapılan yargılama sonunda verilen ve hukuken kesinleşmiş mahkeme kararlarına ilişkin olarak uygulanabilecek bir düzenlemedir.Dava konusu taşınmazdaki davacılar payı Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü adına tescil edilmiş ise de; tescile ilişkin davanın, davalıların yokluklarında yürütülerek sonuçlandırıldığı anlaşılmıştır. Tescil dosyasının kaybolması nedeniyle gerekçeli kararın davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği denetlenemediği gibi, dosyaya sunulan karar suretinde kesinleşme şerhi de bulunmamaktadır. Dolayısıyla hukuken kesinleşmiş bir karardan söz edilemez. Öte yandan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi, mal sahibi açısından, usulüne uygun yapılan tebligatla başlar. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmaza ilişkin olarak 10.02.1985 tarihinde kamu yararı kararı alındığı, o tarihte yürürlükte bulunan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7. maddesinde yazılı tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden ve haricen zabıta marifetiyle tapu maliki davacının adresinin araştırıldığı, Tapu Müdürlüğünce bildirilen adrese çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği, Nüfus Müdürlüğü tarafından “adı geçenlere ait kayıtlı oldukları hane, cilt ve sahife numaralarının bildirilmesi gerektiği, bunlar olmadan adres tespitinin mümkün olmadığı” belirtildiği halde, gereği yapılmadan kamulaştırma işleminin ilanen tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Nüfus idaresinin yazısında belirtilen eksiklikler giderildikten ve davacılar murisinin adresi nüfus idaresince araştırıldıktan sonra, adresinin tespit edilememesi halinde ilanen tebligat yapılması gerekirken, bu eksiklik giderilmeden yapılan ilanen tebligat geçersizdir.Açıklanan nedenlerle; mahkemece işin esasına girilerek, alınacak bilirkişi raporu sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Bu nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalı idareden peşin alınan temyiz ile taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.