MAHKEMESİ : Solhan Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/07/2013NUMARASI : 2013/115-2013/149Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R –Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tesbit edilmesi; üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek ve ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi, yöntem itibariyle doğrudur. Ancak; 1) Dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2013 yılı esas alınmak suretiyle ilçe tarım müdürlüğü verilerine göre değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden, 2013 yılı resmi verileri oluşmadığından bahisle 2012 yılı resmi verileri esas alınarak değer biçen bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması,2) Dava konusu taşınmazın acele el koyma kararından sonra davalı adına bankaya bloke edilen bedel, tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilerek fark bedelin davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddüt yaratacak şekilde tespit edilen bedelin ödenmesi şeklinde hüküm kurulması, Doğru olmadığı gibi; 3)Dava konusu taşınmazlar üzerinde 663 adet meyve ağacı ve kavak ağacı olduğundan, taşınmazın meyve ve kavak ağaçlarının bulunduğu kısmın kapama meyve bahçesi niteliğinde kabulü gerektiğinden, Meyve ağaçlarının ve kavak ağaçlarının kamulaştırılan taşınmazda kapladığı alanlara göre kapama karışık meyve ve kavaklık olarak değer biçilmesi yerine usulüne uygun olmayan yöntemle taşınmazlara değer biçilmesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.