Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 100 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22437 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 15. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/11/2012NUMARASI : 2011/262-2012/423Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 07.05.2013 gün ve 2013/3590 Esas - 2013/8810 Karar sayılı ilama karşı davalı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R -Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce düzeltilerek onanmış, bu karara karşı davalı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.Dava konusu taşınmazlar imar planında lise alanı olarak ayrılmış ise de; mahallinde yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarına göre, taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır.11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı yasanın 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir. Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” hükmü getirilmiştir.Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 25.09.2013 gün 2013/93 Esas, 2013/101 Karar sayılı ilamında da; “Kamulaştırmasız el atmadan söz edilebilmesi için taşınmaz zilyetliğinin idareye geçmesi ve taşınmazın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olması gerektiği; imar kısıtlamalarında taşınmazın zilyetliğinin malikte kalmaya devam etmekte olup, yalnızca malikin tasarruf yetkisinin, ilgili mevzuattan kaynaklanan bazı kısıtlamalara maruz kaldığı, bu nedenle imar kısıtlamalarından kaynaklanan tazminat davalarının idari yargıda açılabileceği” kabul edilmiştir.Yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması,Hükmün davalı idare vekilinin temyizi doğrultusunda yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, H.U.M.K’nun 442.maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 218,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.