Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9696 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 20895 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : 6136 sayılı Kanuna muhalefet, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, tehditHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1- Sanığa yükletilen 6136 sayılı Kanuna muhalefet eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, TCK'nın 53/l-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen hükmün tebliğnameye uygun olarak, sanığın TCK'nın 53/l-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, biçiminde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Tehdit ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükümlerin temyizine gelince;Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; a) Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizce de benimsenen 06.07.2010 tarih ve 8-51/162 sayılı kararında belirtildiği üzere; sanığın, olay günü mağdurun işyerinin önüne gelerek “seni öldüreceğim, Manisa'yı terk ettireceğim” dedikten sonra havaya doğru bir el ateş etmesi biçiminde gerçekleşen eyleminin, mağdurun hedef alınması nedeniyle hukuki anlamda tek fiil olduğu ve tek fiil ile hem silahla tehdit hem de genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun meydana geldiği göz önünde bulundurularak sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 44. maddesi delaletiyle daha ağır cezayı gerektiren 5237 sayılı TCK'nun 106/2-a maddesinde tanımlanan silahla tehdit suçundan dolayı cezalandırılması ile yetinilmesi gerekirken, aynı Kanunun 170/1-c bendinde tanımlanan suçtan da hükümlülük kararı verilmesi,b) Kabule göre de; TCK'nın 53/l-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddi ile HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/04/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.