Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 928 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 32948 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, tehditHÜKÜMLER : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Katılanın, 07.12.2011 tarihli duruşmada sanık ... hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğinin anlaşılması karşısında, sanığa vazgeçmeye karşı diyecekleri sorularak, sonucuna göre hakaret suçu yönünden hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,2-Kabule göre de;Mahkum olduğu kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK’nın 51/3. maddesi uyarınca belirlenen denetim süresinin bir yıldan az olamayacağının düşünülmemesi,3-Sanık ...'nin mağdura yönelik sarfettiği "seni dövdürteceğim..." sözlerinin TCK'nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen mağdurun vücut dokunulmazlığına yönelik tehdit niteliğinde olduğu gözetilmeden, hatalı nitelendirme aynı maddenin 2. cümlesi uyarınca hüküm kurulması,4-Tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyet kararının hükme konu suç tarihinden sonra kesinleşmiş olmasına karşın sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanması, 5-Sanık hakkında, Çubuk Sulh Ceza Mahkemesinin 02.11.2011 tarihli, 2011/525 esas, 2011/522 karar sayılı ilamına konu tehdit dosyasında suç tarihinin 18.09.2011 olarak yazılmış olması karşısında, bahse konu dava dosyasının mahkemesinden getirtildikten sonra, ilk iddianame ile hukuki kesinti oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin tespit edilmesi, zincirleme suçun koşulları bulunduğu takdirde, önceki kesinleşmiş ceza miktarı üzerinden, "zincirleme suç" hükümlerine göre yapılacak artırım kadar cezaya hükmedilmesi, ilk iddianame ile hukuki kesinti oluştuktan sonra yeni suçun işlendiği kanaatine varıldığı takdirde ise ayrı suçtan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, 6-Kabule göre de;a)-Mahkum olduğu kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK’nın 51/3. maddesi uyarınca belirlenen denetim süresinin bir yıldan az olamayacağının gözetilmemesi,b)-Mükerrir sanık hakkında, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,c)-TCK'nın 62. maddesinde öngörülen "failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri" gibi hususlar değerlendirilmeden “…..sabıkalı oluşu, geçmişi, mükerrir oluşu ….” biçimindeki kanuni ve dosyayla uyumlu olmayan gerekçeyle takdiri indirimin uygulanmaması ,d)-TCK'nın 50. maddesinde öngörülen "kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre " gibi hususlar değerlendirilmeden “…..50/2 ve 58/3 dikkate alınarak ….” biçimindeki kanuni ve dosyayla uyumlu olmayan gerekçeyle seçenek yaptırım uygulanmaması ,Kanuna aykırı, sanıklar ..., ... ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesinegönderilmesine, 20/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.