Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8645 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26430 - Esas Yıl 2013





Hakaret ve kasten yaralama suçlarından sanık ...'un 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 86/2 ve 52/2 maddeleri gereğince 1.800,00 Türk lirası ve 2.400,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair, ..... SULH CEZA MAHKEMESİNİN) 15/04/2013 tarihli ve 2012/598 esas, 2013/297 sayılı kararının,... Bakanlığınca yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 08.07.2013 gün ve 236803 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında; “ Dosya kapsamına göre,1-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir" şeklindeki 193/2. maddesi karşısında, usulüne uygun şekilde sanık sıfatıyla sorgusu yapılmayan sanık hakkında adlî para cezalarına dair mahkûmiyet hükümleri kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanmasında,2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5728 sayılı Kanun'un 562. maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca, sanık hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilemeyeceğinin tartışılmamasında, isabet görülmemiştir.” denilmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Hakaret ve kasten yaralama suçlarından sanık ... hakkında açılan kamu davasında, Kırşehir 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 15/04/2013 tarihli kararı ile, 1.800,00 TL. ve 2.400,00 TL. adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, yoklukta verilen kararın tebliğ edilerek temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle, kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Sorgusu yapılmayan sanık hakkında, adli para cezası ile cezalandırılmasına dair kurulan mahkumiyet hükmünün, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurup doğurmayacağının belirlenmesine ilişkindir. III- Hukuksal Değerlendirme:5271 sayılı CMK’nın 191. maddesinde duruşmaya başlanmasına ilişkin kurallar ile sanığın sorgusunun nasıl icra edileceğine ilişkin hükümlere yer verilmiş, anılan Kanunun 193/1. maddesinde ise, kanunun ayrık tuttuğu haller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamayacağı belirtilmiştir. Kanunun ayrık tuttuğu hallere ise 5271 sayılı Kanun’un 193/2 ve 195. maddelerinde yer verilmiştir.CMK’nın 195. maddesindeki düzenlemeye göre, suçun yalnız veya birlikte adli para cezasını veya müsadereyi gerektirmesi halinde, sanık gelmese de duruşma yapılabilecektir, ancak maddenin uygulanabilmesi için iki koşulun bir arada bulunması gerekmektedir. Bunlardan ilki, suçun yaptırımın adli para cezası veya müsadereden ibaret bulunması, ikinci koşul ise, sanığa gönderilecek davetiyeye gelmese de duruşmanın yapılacağı ihtarının yazılmış olmasıdır.193. maddenin 2. fıkrasında ise, “Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümler yüz yüze yargılama ilkesinin istisnasını oluşturmakta ise de, somut olayda uygulanma imkanı bulunmamaktadır. İnceleme konusu somut olayda; hakaret ve kasten yaralama suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sırasında, savunmasının alınması için soruşturma aşamasında bildirdiği adresine tebligat çıkarıldığı, tebligata rağmen duruşmaya katılmaması üzerine ihzarına karar verildiği, ihzar müzekkeresinin bila ikmal iadesi üzerine, 15.04.2013 tarihli oturumda yargılamaya devam edilerek, savunma alınmadan mahkumiyet hükmü kurulmuştur.Bu itibarla, CMK’nın 193/1. maddesinde yazılı olup, savunma hakkı yanında yargılama yönteminin temel ilkelerinden olan “doğrudan doğruyalık, vasıtasızlık ve yüzyüzelik” ilkelerinin gerçekleştirilmesi amaçlarına da yönelik bulunan; "hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamaz" hükmüne uyulmayarak, mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırıdır.IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;1- Hakaret ve kasten yaralama suçlarından sanık ... hakkında,.... SULH CEZA MAHKEMESİNİN) 15/04/2013 tarihli ve 2012/598 esas, 2013/297 sayılı kararının, savunma alınmadan mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2- Bozma kararı doğrultusunda, anılan Kanun maddesinin 4/b fıkrası uyarınca yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine, 3- Hükümde 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin tartışılmamasına yönelik (2) nolu kanun yararına bozma isteminin, kabule göre bozma kapsamına girmesi ve mahkemenin takdirine ilişkin olması nedeniyle yerinde görülmediğinden, bu hususa ilişkin bozma talebinin REDDİNE, 20.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.