Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1- TCY'nin 232. maddesi, yaralama, tehdit ve sövme gibi Yasanın başka maddelerinde açıkça düzenlenmiş suçlar dışında kalan eşe karşı işlenen eylemleri kapsamaktadır (Çıplak gezdirme, aç bırakma, sürekli alay etme, korkutma gibi). Ayrı bir suç oluşturan tehdit eylemi için yeterli kanıt bulunmadığı, iddianamede sanığın kötü muamele suçunu oluşturacak eylemlerinden söz edilmediği gibi, buna ilişkin kanıt da bulunmadığının anlaşılması karşısında, tanık anlatımları ve doktor raporu ile kanıtlanan sanığın eşini yaralaması nedeniyle TCY'nin 86/2. maddesi yerine öğeleri oluşmayan 232. maddesi ile hüküm kurulması,2-Kabule göre de; a) Sanığın tekerrüre esas alınan sabıka kaydındaki cezasının 01.06.2005 tarihinden önce işlenip kesinleştiği anlaşıldığından, TCY'nin 58. maddesinin uygulanmayacağının gözetilmemesi,b) TCY'nin 53/3. maddesi uyarınca 53/1-c bendindeki sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini koşullu salıvermeye kadar kullanmayacağının gözetilmemesi,c) Denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilirken süre belirlenmeyeceğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı ve sanık Hayati'nin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19.01.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.