Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7971 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2219 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralamaHÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığıYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,1-Sanıkların hakaret eylemlerine, yükletilen suçlara ve ceza verilmesine yer olmadığı kararına yönelik, katılan sanık ...'un temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2-Sanık ... hakkında yaralama suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Sanığa yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.Ancak,Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...'un temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLMESİ ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA,3-Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,a-Sanığın suçlamayı kabul etmemesi, olayın tek görgü tanığı olan ...'in soruşturma aşamasındaki beyanında, tehdit eyleminden hiç bahsetmemesine rağmen, kovuşturma evresinde sanığın, katılanı tehdit ettiğini belirtmesi karşısında; tanığın beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması giderilemediği takdirde yöntemince irdelenip hangi beyanına hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılmadan, eksik nedenle ve yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, b-Kabule göre ise;Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...'un ileri sürdüğü temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.