Görevde bireylere keyfi davranma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen 25.06.2008 tarih ve 2006/22 esas, 2008/32 karar sayılı hükmün, sanık müdafii tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 14.03.2012 gün ve 2010/31744 esas, 2012/5997 sayılı kararıyla; " 2- Sanık ... hakkındaki temyize gelince,Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Sanığa yükletilen görevde bireylere keyfi davranma ve Taşıt Yasasına aykırılık eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tiplerine uyduğu, a) Görevde bireylere keyfi davranma suçunda cezaların yasal bağlamda uygulandığı,Anlaşıldığından; Sanık ... müdafiinin görevde bireylere keyfi davranma suçuna yönelik olarak ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmedi??inden, tebliğnameye aykırı olarak TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,” karar verilmiştir.I- İTİRAZ NEDENLERİYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/06/2013 gün ve 2013/175060 sayılı yazısı ile; “Dosya içeriği incelendiğinde, sanığın görevde bireylere keyfi davranma suçundan cezalandırıldığı hükmün onanmasına karar verilmiştir. Ancak görevde bireylere keyfi davranma suçu yönünden 765 sayılı TCK'nın 228/1, 80, 59/2 maddeleri uyarınca hükmedilen 7 ay 15 gün hapis cezasının, 647 sayılı Yasa'nın 4. maddesi uyarınca günlüğü takdiren 12 YTL'den adli para cezasına çevrilirken (225 gün x 12 YTL) 2.700,00 YTL yerine, 4.050,00 YTL fazlası ile 6.750,00 YTL olarak hükmedildiği, adli para cezasının 5083 sayılı Kanun'un 1 ve 2, 5252 sayılı Kanun'un 5/1, Bakanlar Kurulunun hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 04.04.2007 gün ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca, Yeni Türk Lirası yerine Türk Lirası olarak belirlenmesi gerektiği halde, bu suç yönünden hükmün düzeltilerek onanması yoluna gidilmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, görevde bireylere keyfi davranma suçu yönünden kurulan hükme dair, dairenin onama kararı kaldırılarak, bu suç yönünden kurulan hükmün düzeltilerek onanması gerekmektedir.Sonuç ve istem : Sanık ... hakkında görevde bireylere keyfi davranma suçuna dair Dairenin onama kararının KALDIRILARAK, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık aynı kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; hükmün 2/d maddesinde yer alan 647 sayılı Yasa'nın 4. maddesi uyarınca suç tarihine göre takdiren günlüğü 12 TL'den paraya çevrilerek tespit edilen netice 6.750 TL'nin, 2.700 TL adli para cezasına indirilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, karar verilmesi,İtirazımın Dairece yerinde görülmemesi halinde dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi,İtirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, itiraza konu sanık ve suç yönünden incelenerek gereği düşünüldü:II- İTİRAZIN KAPSAMIİtiraz, görevde bireylere keyfi davranma suçundan sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmünün onanmasına dair, Dairemizin 14.03.2012 tarihli kararına ilişkin olup, karar bu suç yönünden yeniden ele alınmış, itiraza konu edilmeyen Taşıt Kanununa aykırılık suçu ile, diğer sanık ...’a ait hükümler inceleme dışı bırakılmıştır.III- KARARYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,Görevde bireylere keyfi davranma suçundan, sanık ... hakkında Dairemizce verilen 14.03.2012 gün ve 2010/31744 esas, 2012/5997 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,... Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen 25.06.2008 tarih ve 2006/22 esas, 2008/32 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Sanığa yükletilen görevde bireylere keyfi davranma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak,7 ay 15 gün hapis cezasının 647 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca, 12 TL’den adli para cezasına çevrilmesi sırasında, hesap hatası yapılarak 2.700 TL yerine, 6.750 TL adli para cezasına hükmolunması,Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası itiraz yazısına uygun olarak, “sanık ... hakkında, görevde bireylere keyfi davranma suçundan hükmolunan sonuç cezanın ‘6.750 TL’ yerine, ‘2.700 TL’ adli para cezası olarak belirlenmesi” biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.