Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; 1- Sanığın, aynı suç işleme kararıyla yakınan Atilla 'ya yönelik olarak bir gün arayla gerçekleştirdiği tehdit eylemlerinin 765 sayılı TCY.nın 188/1, 80.maddelerine uyan suçu oluşturacağı düşünülmeden her bir tehdit eyleminden ayrı ayrı hüküm kurulması,2- Sanığın, yakınan avukata karşı adliyede, traktörü üzerindeki haciz işlemini kaldırması için gerçekleştirdiği, tehdit eyleminin, 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 57.maddesi karşısında 765 sayılı TCY.nın 254/1.maddesine uyup uymadığının tartışılmaması,3- Kabule göre ; sanığın, yakınan görevli avukata karşı adliyede gerçekleştirdiği, tehdit eyleminden hüküm kurulurken 765 sayılı TCY.nın 273.maddesinin uygulanmaması,4- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yasanın 122.maddesi ile 647 sayılı Yasanın yürürlükten kaldırılmış olması ve aynı Yasanın 106.maddesinde süresinde ödenmeyen para cezalarına ilişkin gecikme zammı öngörülmemesine göre, sanık hakkında gecikme zammı uygulama olanağı bulunmadığının gözetilmemesi,Yasaya aykırı ve Üst C.Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.10.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.