MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, iş yeri dokunulmazlığını ihlal, 4320 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1-Sanığa yükletilen hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,Anlaşıldığından sanık ...'un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2-İş yeri dokunulmazlığını ihlal ve 4320 Sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince, başkaca nedenler yerinde gör??lmemiştir.Ancak; a-Sanığın, katılan ...'ye yönelik eylemi nedeniyle aldığı cezaya sinirlenerek olay günü saat 12.00 sıralarında katılan ...'nin işlettiği mülkiyeti sanığın abisine ait olan ... adlı iş yerine gittiği, burada, iş yerindeki bir kısım eşyaların kendisine ait olduğunu söyleyerek iş yerinden dışarı çıkartılmasını istemesi üzerine katılan ... ile tartıştıkları, bu tartışma üzerine sanığın oğlu olan tanık ... tarafından iş yerinden dışarı çıkarıldığı olayda, sanığın açık rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutad olan iş yerine kendine ait olan eşyaları almak amacıyla girdiği ve iş yerinden tartışmadan kısa bir süre sonra ayrıldığının anlaşılması karşısında, iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, b-Hükümden sonra 20.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6284 sayılı Kanunun 23. maddesi ile 4320 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılarak yeni düzenlemede sanığa yüklenen eylem için idari yaptırım getirilmesi karşısında, TCK'nın 7/2. madde ve fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'un temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 06/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.