MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Tehdit, yaralama, 6136 sayılı Kanuna muhalefet, hakaret HÜKÜMLER : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ; Bozma nedenleri saklı kalmak kaydıyla; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesinde yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkeme hükmü açıklar” hükmü uyarınca, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerekirken sanığa verilen hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi suretiyle hükmünde değişiklik yapılmış, Mahkumiyet kararı verilen sanık hakkında CMK’nın 324 ve 325. maddelerine aykırı olarak yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği gözetilmemiş ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Anlaşılmış, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1)Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sonrasında, sanığın deneme süresinde TCK’nın 191/1. maddesinde tanımlanan, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediğinden bahisle, hüküm açıklanmış ise de, hükümden sonra TCK'nın 191. maddesinin 6545 sayılı Kanun ile değiştirilmesi, 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7/2. maddesi uyarınca, deneme süresinde işlenen suçla ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebileceğinin düzenlenmiş olması karşısında; deneme süresinde işlenen suçla ilgili mahkemesinden uyarlama yargılaması yapılması istenerek sonucuna göre hükmün açıklanması gerektiğinin gözetilmemesi,2)UYAP’tan alınan sanığa ait güncel adli sicil kaydına göre, deneme süresi içinde TCK’nın 188/3. maddesinde tanımlanan suçun işlendiği, bu suça ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesince ... tarih ve ... sayılı ilamla mahkumiyet kararı verilmiş olması karşısında, hükmün açıklanmasının dayanağı olan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu yerine, ... Ağır Ceza Mahkemesinin anılan eski mahkumiyet kararına dayanılıp dayanılmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 3)06.10.2008 tarihli duruşma tutanaklarının ilk iki sayfasının katip tarafından imzalanmaması sureti ile CMK’nın 219. maddesine aykırı davranılması, 4)Kabule göre de; a)Mağdur ...’ın, sanığın kendisini yaraladığına ilişkin bir anlatımının bulunmaması, sanığın elinde testere ile saldırdığını ifade etmesi, adli raporunda her ne kadar “BTM ile giderilebilir” ifadelerine yer verilmiş ise de, yaralamaya ilişkin bir bulguya yer verilmemiş olması karşısında, sanığın, ...’ı ne şekilde yaraladığı açıklanmadan TCK’nın 86/2. maddesi gereğince mahkumiyet kararı verilmesi, b)Mağdur ...’ün, sanığın silah sayılan tabanca kabzası ile kendisini yaraladığını ileri sürmesi karşısında; yaralama suçunun nasıl oluştuğu açıklanarak, kurulan hükümde TCK’nın 86/3-e maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, c)Hakaret suçunun alenen işlenip işlenmediği ve TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi, d)Sanığın, önce karşı tarafın kendisine saldırarak vurduğunu savunmasına karşın, gayrı resmi eşi ... ve yanındakilerin ise, sanığın kendilerini durdurarak tabanca ile tehdit ve hakaret eylemlerini işlediğini ileri sürmesi, olayı en başından beri gören tanık olmaması karşısında; her ne kadar sadece tehdit suçunda “müştekilerden ...’ın eski eşi olması sebebiyle aralarındaki anlaşmazlığa bağlı olarak” suçun haksız tahrik altında işlendiği kabulü ile cezada indirim yapılmış ise de, kabul edilen haksız tahrik indirimi sebebinin somut ve hukuka uygun bir haksız tahrik nedeni olamayacağı, ancak tarafların iddiaları, olayın çıkışı ve gelişimi üzerinde durularak, soruşturma aşamasında dinlenen tanık ...nin, bir bayanı Doblo model arabanın yanında küfür ederken gördüğü şeklindeki açıklaması da dikkate alındığında, dosyadaki kanıtlara göre, hangi tarafın anlatımına ne gerekçe ile itibar edildiği tartışılıp, sonucuna göre tehdit, yaralama ve hakaret suçlarında TCK’nın 29 ve 129. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan, yetersiz gerekçelerle hükümler kurulması, e)Tehdit suçundan hükmolunan 1 yıl 6 ay 17 gün hapis cezasının kısa süreli olmaması karşısında, TCK’nın 53/1 maddesinde yazılı haklardan yoksunluk kararı verilmesi gerekirken, hak yoksunluğu uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi ve bunun yanı sıra ertelenen ceza da denetim süresinin ceza miktarından az olamayacağı şeklindeki TCK’nın 51/3. maddesine aykırı olarak 1 yıl 6 ay 17 gün hapis cezası için 1 yıl 6 ay denetim süresi belirlenmesi, f)Emanete alınan eşyalardan, testerenin sahibinin tanık ... olup olmadığı tespit edildikten sonra, bu eşyalar hakkında hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp, karşı temyiz olmadığından CMUK'nın 326 son maddesi gözetilerek sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.