MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Tehdit, yaralamaHÜKÜMLER : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1-Sanığa yükletilen katılan ...'ye yönelik yaralama ve tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Yaralama eyleminin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Sanığın, kavga sonrası cebinden çıkardığı bıçağı herhangi bir söz söylemeksizin katılana doğrultma eyleminin, TCK'nın 106/2-a maddesinde düzenlenen silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanunun 106/1-2. cümlesi uyarınca hüküm kurulmuş ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,Anlaşıldığından sanık ...'ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,2-Sanık hakkında katılan ...'a yönelik yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;Katılanın, hükümden sonra şikayetten vazgeçme dilekçesi verdiğinin anlaşılması karşısında, sanığa vazgeçmeye karşı diyecekleri sorularak, sonucuna göre yaralama suçu yönünden hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...'ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.