Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6990 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 26773 - Esas Yıl 2009





Kasten yaralama ve tehdit suçlarından sanık A……. S……'nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 31/2, 50/1-a. maddeleri uyarınca 40,00 Türk lirası adli para cezası, aynı Kanun 106/1. maddesi gereğince 6 gün hapis, 31/2. maddesi gereğince 2/3 oranında indirim yapılarak 2 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 50/1-a. maddesi gereğince 40,00 Türk lirası adlî para cezasına çevrilmesine, müştekiye tazminat ödemesi yapılmadığından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair Afyonkarahisar 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.03.2009 tarihli ve 2006/95 esas, 2009/130 sayılı kararının Adalet Bakanlığınca 17.07.2009 gün ve 39237 sayılı yazı ile yasa yararına bozulmasının istenmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.08.2009 gün ve 185826 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi:Tüm dosya kapsamına göre;Tebliğnamede " 1-Denizli Valiliği Devlet Hastanesi Baştabipliğinin 21.03.2007 tarihli ve B104ISM4200013/6100/3-705 sayılı raporunda sanığın cezai ehliyetinin 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 47. maddesi kapsamında değerlendirilmesinin uygun olacağının belirtilmesine göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 32/2. maddesi uyarınca cezasından indirim yapılmadığı gibi, talimatla alınan savunması sırasında zorunlu müdafi tayin edilmeden savunma hakkının kısıtlanması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde,2-Kayden 20.10.1984 doğumlu olup, suçun işlendiği 15.05.2004 tarihinde 18 yaşını ikmâl ettiği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan cezalardan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılmasında,3-5237 sayılı Türk Ceza Kanun'un 228/1. maddesinde yer alan "Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." düzenleme karşısında, hapis cezasının alt sınırının 6 ay olduğunun gözetilmemesinde,4-5271 sayılı Kanun'un 231. maddesi uyarınca, hükmolunan ceza miktarının iki yıl hapis cezasını veya adlî para cezasını içermesi ve işlenen suçun da inkılâp kanunlarında yer alan suçlardan olmaması durumunda, gerek Türk Ceza Kanunu ve gerekse özel kanunlardaki tüm suçlar bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinin olanaklı olduğu, anılan maddedeki kararın verilebilmesi için aranan 6. fıkranın (c) bendindeki zararın giderilmesi koşulunun ise, yalnızca zarar suçlar bakımından uygulama yeteneğinin bulunduğu, bu zarardan da somut ve hakimin basit bir araştırmasıyla tespit edebileceği bir zararın amaçlandığı, mağdurun bir tazminat istemi bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan bir zararının da belirlenemediği gözetilmeden, sanığın mağdurun zararını karşılamadığı biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde isabet görülmemiştir" denilmektedir.Gereği görüşüldü;1- Sanığın kusur yeteneğinin incelenmesi amacıyla alınan ve Denizli Devlet Hastanesi Başhekimliğinde görevli psikiyatrist hekim tarafından düzenlenen 09.06.2006 ve 21.03.2007 tarihli raporlarda; madde kullanımı, depresyon ve kimlik bunalımı nedenleriyle 765 sayılı TCK 47. maddesi anlamında ceza ehliyetinin önemli ölçüde azaldığı belirtilmesine karşın, konuyla ilgili olarak sağlık kurulu veya Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden rapor alınarak 5237 sayılı Yasanın 32. Maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,2- Sözü edilen hekim raporu ile kusur yeteneğinin önemli ölçüde azaldığı belirtilmesine karşın, Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.06.2006 ve aynı yer 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.01.2008 tarihli talimat tutanaklarıyla ifadesinin alınması sırasında CYY.nın 150/2. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanmayarak savunma hakkının kısıtlanması,3- Sanığın yakınanı ölümle tehdit ettiği kabul edilmesine ve 5237 sayılı TCY.nın 106. Maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi uygulanmasına karşın, anılan düzenlemede hapis cezasının alt sınırının 6 ay olduğu gözetilmeksizin 6 gün hapis cezasına hükmedilmesi ve esasen 5237 sayılı TCY.nın 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri uyarınca suç tarihine göre lehe yasanın saptanılmasında; önceki ve sonraki yasa hükümlerinin ilgili bütün hükümleri uygulanarak sonuç cezanın karşılaştırılması yönteminin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,4- Dosyada bulunan nüfus kaydına göre 20.10.1984 tarihinde doğan sanığın, suçun işlendiği 15.5.2004 tarihinde 18 yaşını tamamladığı gözetilmeksizin, hükmedilen cezadan 5237 sayılı TCY.nın 31/2. maddesi ile indirim yapılması,5- CYY.nın değişik 231/6-c madde ve bendindeki zararın giderilmesi koşulunun yalnızca fiilden dolayı uğranılan maddi zararlar bakımından aranması gerektiği gözetilmeksizin ve yaralama suçunda yakınanın maddi bir zararın ve bu yönde bir istemi olup olmadığı sorulup saptanmadan, tehdit suçu nedeniyle de yakınanın maddi bir zarara uğradığı yönünde dosyada bir belirleme bulunmamasına karşın, "sanığın tazminat ödemediği" gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Yasaya aykırı görüldüğünden, 5271 sayılı CYY'nın 309/4-b. maddesi uyarınca; Afyonkarahisar Ceza Mahkemesinin 19.3.2009 tarihli ve 2006/95 esas, 2009/130 sayılı kararının YASA YARARINA BOZULMASINA, bozma doğrultusunda yeniden yargılama yapılarak önceki hükümde belirlenen cezalardan daha ağır olmamak koşuluyla karar verilmek üzere müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, 14.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.