Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 676 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20666 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 4 - 2010/164252MAHKEMESİ : Düzce 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 03/03/2009NUMARASI : 2007/485 (E) ve 2009/116 (K)SUÇ : HakaretYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanığın aşamalardaki savunmasında, müşteki askerlerin kendisine “yavaş gitsene lan” şeklinde söylemde bulunduktan sonra hakaret ettiğini ileri sürmesi, iddianame içeriği ile tanık E.. A.. ve hakkında beraat kararı verilen sanık A.. E..'in de sanık savunmasını doğrulaması karşısında, olayın çıkış sebebi üzerinde durularak, sanık lehine haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,2-Hapis cezası ertelenen sanık hakkında belirlenecek denetim süresinin TCK’nın 51/3. maddesi uyarınca hükmedilen ceza miktarından az olamayacağının gözetilmemesi,3-5271 sayılı CMK'nın 5728 sayılı Kanun ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Anılan maddenin 6/c fıkrasında belirtilen zarar kavramından, YCGK’nın 3.2.2009 gün ve 2008/250-2009/13 sayılı kararında belirtildiği üzere, yalnızca basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların anlaşılması gerekmektedir. Anılan zarar, ölçülebilir, belirlenebilir (somut) maddi zarara ilişkin olup manevi nitelikte zararı kapsamamaktadır.Mahkemece, sabıkası bulunmayan sanık hakkında tekrar suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluştuğu şeklindeki gerekçe ile TCK'nın 51. maddesinin uygulanması karşısında, CMK'nın 231. maddesinin 6. fıkrasında üç bent halinde sıralanan uygulama koşullarının varlığı irdelenip tartışılmadan “müştekilerin zararının giderildiğine dair dosya içerisinde beyan veya belgenin bulunmadığı" şeklindeki kanuni olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık M.. E..'in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.