Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 635 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 31834 - Esas Yıl 2013





Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:A-Katılan sanık E.. Ş.. müdafiinin, hükmü yasal sürede sanık sıfatı ile temyiz etmesine karşın, yasal süresi geçtikten sonra katılan sanık sıfatı ile temyiz ettiği anlaşıldığından 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye aykırı olarak, katılan sıfatı ile süreden sonra gerçekleşen TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,B-Sanık E.. Ş.. ve katılan sanık M.. Ö.. müdafilerinin temyiz istemine gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1-Sanık E.. Ş..’a yükletilen tehdit ve yaralamaya teşebbüs, katılan sanık M.. Ö..’a yükletilen hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,Anlaşıldığından sanık E.. Ş.. müdafii ile katılan sanık M.. Ö.. müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2-Sanık E.. Ş.. hakkındaki hakaret suçlarına ilişkin hükümlere yönelik temyizde; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın, 24.05.2009 günü, otomobille evlerine gelen katılan sanık M.. Ö..’a ve hemen ardından yanındaki N.. D..’ye hakaret ettiği, şikayetçilerin evlerine girmesinin ardından kapılarının önüne gelerek yine M..’e hakaret ettiği, M..’in araması üzerine olay yerine kolluk güçlerinin geldiği, sanığın bu kez kolluk güçlerinin yanında hakaretini sürdürdüğü, kabulün de bu yönde olduğu sanığın, aynı olay bütünlüğü içinde ve yakın zaman aralıklarında bir suçu işleme kararının icrası kapsamında doğal anlamda tek fiil ile hem mağdurlar M.. ve N..’e karşı hem de değişik zamanlarda mağdur M..’e karşı hakaret suçlarını işlemesi şeklinde meydana gelen, mağdur ve fiil çokluğunun bir arada bulunduğu olayda; temel cezanın TCK’nın 125/1. maddesi ile belirlenmesinden sonra, cezanın anılan Kanunun 43/1. maddesi ile artırılması, bulunan miktar üzerinden bu kez 43/2. maddesi ile artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, hakaret suçundan iki defa cezaya hükmolunması, Kanuna aykırı ve sanık E.. Ş.. müdafii ile katılan M.. Ö.. vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.