Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6111 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 52231 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : TehditHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,1-Mahkemenin gerekçeli kararında,sanığın,müştekiyi kastederek söylediği “var ya inan bazen sabredemiyorum, hani sabrım taşıyor, kuruyom, kuruyom, bir kıstırsam var ya gırtlağına saldırcam” şeklindeki sözlerini hükme esas kabul edip, alt sınırdan ayrılmayı gerektiren bir neden bulunmadığını açıklanmasına karşın, hüküm kısmında TCK’nın 106/1-2. cümlesi uyarınca hüküm kurulduğu belirtilip alt sınırdan uzaklaşılarak gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye neden olunmasına,2-Sanığın eyleminin TCK’nın 106/1-1. maddesi kapsamında kaldığının kabulü halinde ise, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması;Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, (1) nolu bozma hariç diğer yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.