Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5909 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27047 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 2 - 2010/340412MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 23. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 24/05/2010NUMARASI : 2009/516 (E) ve 2010/313 (K)SUÇLAR : Konut dokunulmazlığının ihlali, yaralamaYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Anayasanın 141/3, 5271 sayılı CMK'nın 34/1, 230/1 1412 sayılı CMUK'nın 308/7.maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve de herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapması ve bu açıdan gerekçelerde disiplin işlemini yerine getirmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanıkların hangi eylemlerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu eylemlerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin yasal bağlamında tartışılması gerekirken, bu ilkelere uyulmadan hükmün gerekçesiz bırakılması,2- Kabule göre de,a-Sanık Hülya'nın, temyize gelmeyen sanık Ercan'la kendi evinde cinsel ilişkiye girmesinin, ortak konutta hakkı bulunması nedeniyle, TCK'nın 116/3-4. maddesindeki suçu oluşturmayacağı ve sanık Ercan'ın konut dokunulmazlığını bozma suçuna iştirakten sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesi,b-5271 sayılı CMK'nın 231/5.maddesi uyarınca, mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Anılan maddenin 6/c fıkrasında belirtilen zarar kavramından, YCGK'nın 03.02.2009 gün ve 2008/250-2009/13 sayılı kararında belirtildiği üzere, yalnızca basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların anlaşılması gerektiği, anılan zararın, ölçülebilir, belirlenebilir (somut)maddi zarara ilişkin olup manevi nitelikte zararı kapsamadığı, somut olayda sanık H.. O..'a yükletilen konut dokunulmazlığı ihlali suçu nedeniyle maddi olarak bir zarar oluşmadığı, yaralama suçunda ise, müştekinin talep ettiği, dosyaya yansıyan somut bir maddi zararın bulunmadığı gözetilmeden, bir daha suç işlemeyecekleri kanaati ile öngörülen cezaları da ertelenen sabıkasız sanıklar hakkında "bozulan kamu düzeninin yeniden tesis edilmesinin mümkün görülmemesi ve dolayısıyla suçtan önceki hale getirmenin olanaksız olması ve zararın tazmin suretiyle sanık tarafından tamamen giderilmemesi, suç nedeniyle meydana gelen zararı aynen iade etmemiş olması" biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,c-Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık Hasan hakkında tehdit suçundan hükmolunan 25 gün hapis cezasının, TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,d-Sanıklar hakkında kurulan hükümlerde hapis cezasının, TCK'nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesine karşın, anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası uyarınca denetim süresi belirlenmemesi,Kanuna aykırı, sanıklar H.. O.. ve H.. O..'un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.