Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5707 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2623 - Esas Yıl 2006





Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Sanığın satışa ilişkin tebligatın ayrı bir evde oturan annesine yapıldığını ve kendisine bilgi vermediğini savunması karşısında, annesi ile aynı evde oturup oturmadıklarının araştırılması ve sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik soruşturma ile hüküm kurulması,2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCY'de "Millete ve Devlete Karşı Suçlar" kapsamında serbest hareketli bir suç olarak 289. maddede düzenlenen yedieminlik yükümlülüğüne uymama suçu ile korunan hukuki yararın yedieminlik görevinin yasaya uygun yapılması ve bir suretle kamu hizmetlerinin düzen içinde yürütülmesi olmasına göre, somut olayda teslim amacının, idarece istendiği zaman üzerinde tasarrufta bulunabilecek biçimde hacizli malın korunmasının sağlanması olup, yediemin sanığın yöntemince yapılan tebligata karşın idareyi bilgilendirmeden ve herhangi bir mazeret sunmadan hacizli malı teslim etmeme eyleminde suçun maddi ve hukuka aykırılık öğelerinin oluştuğu gözetilmeden yasal olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,Yasaya aykırı ve katılan Nadir vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18.06.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.