Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5662 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 595 - Esas Yıl 2017





Tehdit suçundan sanık ...’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1 ve 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bakıköy 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 06/10/2009 tarihli ve 2008/280 esas, 2009/828 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 26.12.2016 gün ve 94660652-105-34-13044-2016-Kyb sayılı yazılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/01/2017 günlü ve 2016/402507 sayılı tebliğnamesiyle bozma düşüncesiyle daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede,Dosya kapsamına göre, evvelce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmediğinden, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır,TÜRK MİLLETİ ADINA1-OlaySanık hakkında TCK'nın 106/1-1, 62. maddelerine göre verilen 25 gün hapis cezasının, sanığın, önceden hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayıp tayin olunan cezanın da kısa süreli hapis olması ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle kararın kanun yararına bozulması istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.2-Hukuksal DeğerlendirmeDosya kapsamı ve kanun yararına bozma istemi incelenerek birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında TCK'nın 106/1-1, 62. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası tayin edildiği, sanığın suç tarihi itibariyle hapis cezasıyla mahkumiyeti bulunmadığı ve TCK'nın 50/3. maddesi gereğince “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” düzenlemesi karşısında sanığa tayin olunan kısa süreli 25 gün hapis cezasının 50/1 maddede yazılı seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi zorunlu olduğu halde buna uyulmayarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğu anlaşılmaktadır.3-Sonuç ve KararYukarıda açıklanan nedenlerle,Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Bakırköy (kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 06/10/2009 tarihli ve 2008/280 esas, 2009/828 karar sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sanığın cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesi halinde erteleme ve tekerrür hükümlerinin uygulanması mümkün değilse de, cezanın şahsileştirilerek hükümde yer alan TCK'nın 53/1. maddesi ile 58. maddelerinin yeniden değerlendirilmesi gerekeceğinden, sonraki işlemlerin, CMK'nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde yerine getirilmesine, 23.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.