Hakaret suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, .... 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen 24.06.2009 tarih ve 2009/264 esas, 2009/493 karar sayılı hükmün, sanık tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 11.04.2013 gün ve 2012/1613 esas, 2013/11194 sayılı kararıyla; " Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,Anlaşıldığından sanık ...'ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,” karar verilmiştir.I- İTİRAZ NEDENLERİYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/09/2013 gün ve 2013/275699 sayılı yazısı ile; “Çözümlenmesi gereken sorun, sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükümlülük kararındaki adli para cezasının fazla hesaplanmasına ilişkindir.Yargıtay 4. Ceza Dairesince, incelenen dosyada, yerel mahkemece, hakaret suçundan kurulan hükümlülük kararında, TCK 125. maddesi gereğince 90 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, TCK 43/1 maddesine göre 1/4 oranında artırılarak 112 gün adli para cezası vermesi gerekirken 131 gün adli para cezası, TCK 62/1 maddesi ile 1/6 oranında indirimle 93 gün adli para cezası olması gerekirken 109 gün adli para cezası, TCK 52/2 maddesiyle günlüğünü 20 TL den çevirerek 1860 TL adli para cezasına hükmetmesi gerekirken 2180 TL adli para cezasına hükmederek sanık hakkında fazla ceza verilen kararı onamıştır.Yargıtay 4. Ceza Dairesince, yerel mahkeme kararının sanığa fazla ceza tayininden dolayı BOZULMASINA karar verilmesi gerekiyordu.Sonuç ve istem : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle itirazın kabulü ile, Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin, 11/04/2013 tarih ve 2012/1613 esas, 2013/11194 sayılı kararının KALDIRILMASINA,Karar verilmesi itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, itiraza konu suç yönünden incelenerek gereği düşünüldü:II- İTİRAZIN KAPSAMIİtiraz, hakaret suçundan sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmünün onanmasına dair, Dairemizin 11.04.2013 tarihli kararına ilişkin olup, karar bu suç yönünden yeniden ele alınmış, itiraza konu edilmeyen tehdit suçuna ilişkin hüküm, inceleme dışı bırakılmıştır.III- KARARYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,Hakaret suçundan, sanık ... hakkında Dairemizce verilen 11.04.2013 gün ve 2012/1613 esas, 2013/11194 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,....2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen 24.06.2009 tarih ve 2009/264 esas, 2009/493 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak,Temel 90 gün adli para cezasının, TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca artırılması sırasındaki hesap hatasına bağlı olarak sonuç cezanın 1.860 TL yerine, 2.180 TL olarak belirlenmesi,Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası itiraz yazısına uygun olarak, “hakaret suçundan hükmolunan sonuç cezanın ‘1.860 TL’ olarak belirlenmesi” biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.