Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5644 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 35386 - Esas Yıl 2013





Yargı görevi yapanı etkileme suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen 21/11/2007 tarih ve 2007/58 esas ve 2007/148 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 05/03/2012 gün ve 2010/3111 esas, 2012/4969 sayılı kararıyla; "Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansılan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak:Esasa etkili işlemlerin yapıldığı; esas hakkındaki mütalaanın verildiği, hüküm fıkrasının bulunduğu 21.11.2007 tarihli duruşma tutanağının 1 ve 2. sayfalarının katip tarafından imzalanmaması suretiyle CMK.nun 219. maddesine aykırı davranılması.Yasaya aykırı sanık ...'in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN BOZULMASINA," karar verilmiştir.I- İTİRAZ NEDENLERİYargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/07/2012 tarihli kararı ile Dairemize gönderilen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13/04/2012 tarih ve 2008/64485 sayılı yazısı ile;"…………….Somut olayda:... Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılamada 21.11.2007 tarihindeki duruşmada gelen olmadığı belirtilerek duruşmaya başlanılmış ve Cumhuriyet Savcısının mütaalası alınarak hüküm kurulmuştur. Bu duruşmada, duruşma katibi tutanağın 1 ve 2. sayfalarını imzalamamış ancak duruşmanın idaresinden sorumlu hakim tarafından imzalanmıştır.Duruşma tutanağı içeriğine yönelik yargılamanın sujeleri tarafından bir itiraz da ileri sürülmemiştir. İmzalanmayan 21.11.2007 tarihli duruşmada alınan Cumhuriyet Savcısının mütaalası ile hüküm fıkrası aynen gerekçeli karara geçirilmiş ve gerekçeli kararda hakim ve katip tarafından imzalanmıştır. Bu tutanak ile gerekçeli karar arasında herhangi bir uyumsuzluk yoktur.Tüm dosya kapsamıyla imza eksikliği bulunan tutanakla ilgili yanıltıcı ve sahteciliği hususunda kuşkuya düşüldüğüne ilişkin bir neden olmaması, yargılamanın herhangi bir aşamasında bu konuda itirazın bulunulmaması ve duruşmanın yöneticisi hakimin imzasının bulunduğu düşünüldüğünde sırf katip imzasının eksikliği gerekçesi ile hükmün bozulması davaları en az gider ve mümkün olan sürede sonuçlandırmakla yükümlü bulunan yargının ve özelde Yargıtay'ın bu görevini kusursuz yapmadığı sonucunu ortaya çıkaracaktır.İmza noksanlığının mahallinde giderilebilecek nitelikte olduğu görülüp bu eksilik tamamlattırıldıktan sonra işin esasına girip davanın Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi amir hükümleri çerçevesinde makul sürede sonuçlandırmak gerekmektedir.Yukarıda açıklanan gerekçeler ve tüm dosya kapsamına göre işin esasını etkilemeyen imza eksikliğinin mahallinde giderilebilir olduğu görülüp, Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 05.03.2012 tarih ve 2010/3111 E, 2012/4969 K. sayılı "BOZMA" kararının kaldırılması, esasa ilişkin temyiz incelemesi yapmak üzere dosyanın ilgili özel dairesine gönderilmesi hususunda karar verilmesi, itirazen arz ve talep olunur." isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:II- İTİRAZIN KAPSAMIİtiraz, yargı görevi yapanı etkileme suçundan, sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararının bozulmasına dair, Dairemizin 05.03.2012 tarihli kararına ilişkindir.III- KARARDairemizin 06.06.2013 tarih ve 2012/28159 esas, 2013/17813 sayılı kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görülerek, Dairemizin 05/03/2012 gün ve 2010/3111 esas, 2012/4969 sayılı kararının kaldırılmasına karar verildiği ve esaslı işlemlerin yapıldığı duruşma tutanağındaki imza eksikliğinin giderilmesi için dosyanın mahalline iade edildiği, belirtilen imza eksikliğinin ikmal edilerek dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla,... Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen 21/11/2007 tarih ve 2007/58 esas ve 2007/148 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanık ...’in, ....Kadastro Mahkemesinin 2002/2 esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu, 04.12.2006 havale tarihli hakimin reddi talepli dilekçesinde, “Bu istemlerimizin reddinde haklı bir gerekçe gösterilememiştir. O halde Mahkeme taraflı davranmaktadır. Adalet para ile satın alınmıştır, bu gerçeği gördük ve hakimin reddini hakkaniyetin gereği olarak istemek zorunda kaldık. Aldığımız duyumlarda bu yönde olup gerektiğinde tanık gösterebiliriz.” şeklindeki sözlerle, iddia ve savunma dokunulmazlığının sınırlarını aşarak, yargılamayı yapan hakimin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olgu isnadında bulunması karşısında; eyleminin kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu bağlamında ele alınması gerekirken, suçun hukuki nitelendirmesinde hataya düşülerek, yargı görevi yapanı etkileme suçundan hükümlülük kararı verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden itiraz yazısı ve tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.