Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Türk Medeni Kanunu'nun 13. ve 15. maddeleri hükümleri karşısında, on yaşında olan mağdurun yasal menfaati çiğnenmiş bulunduğundan babası olan sanık hakkında şikayetinden vazgeçmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı, kıyas yoluyla CMK'nın 266/3. maddesi uyarınca mağdur ile vekilinin iradeleri çeliştiğinde vekilin iradesinin geçerli olacağı ve bu nedenle de 5271 sayılı CMK'nın 239/2. maddesi gereğince görevlendirilen ve küçüğü temsil eden vekilin katılma isteğinin kabulü gerekeceği gözetilmeden, ilk derece mahkemesince yasal olmayan gerekçeyle katılma istemi reddolunmuş ise de, bu husus kanun yoluna başvurusunda açıkça ileri sürüldüğünden 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca mağdurun kamu davasına katılan olmasına karar verilerek işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; Anayasa'nın 41. maddesinde ailenin ve çocukların korunması için Devletin gereken tedbirleri alacağı, 50. maddesinde kimsenin yaşına ve gücüne uygun olmayan işlerde çalıştınlamayacağı ve küçüklerin özel olarak korunacağı, 61/4. maddesinde de korunmaya muhtaç çocuklarla ilgili tedbirlerin Devlet tarafından alınacağı hükümleri yer almaktadır. TBMM tarafından09.12.1994 tarihinde 4055 sayılı Kanun'la onaylanarak kabul edilen ve27.01.1995 tarihli 22184 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe girenve iç hukukumuzun bir parçası haline gelen Birleşmiş Milletler Çocuk HaklarınaDair Sözleşme'nin 19. maddesinde; çocuğun yanında bulunduğu kişininsuistimal, ihmal ya da ihmalkar muamelesine karşı devletin gerekli tedbirlerialacağı açıklanmış, 32. maddesinde ise "çocuğun ekonomik sömürüye ve hertürlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı veya bedensel,zihinsel, ruhsal, ahlaksal ya da toplumsal gelişmesi için zararlı olabileceknitelikte çalıştırılmasına karşı" taraf devletlerin koruma sağlaması ve bumaddenin etkili biçimde uygulanmasını sağlamak için ceza veya başka uygunyaptırımların uygulanabileceği belirtilmiştir. Yine, Sözleşmenin 36. maddesinde, taraf devletlerin, "esenliğine herhangi bir biçimde zarar verebilecekbaşka her türlü sömürüye karşı çocuğu" koruyacakları hükmü yer almıştır.Dava konusu olayda, suç tarihinde 10 yaşında olan mağdurun, sokakta çalıştırıldığı güvenlik birimlerince düzenlenen tutanakla saptanmıştır. Gerek sanık savunması ve gerekse mağdurun anlatımı ile "okulda yer olmadığı" biçimindeki itibar edilemeyecek nedenle mağdurun okula dahi gönderil-meyerek çalışmaya sevkedildiği anlaşılmaktadır. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin 31. maddesi uyarınca çocukların dinlenme, boş zamanlarını değerlendirme, oyun oynama, kültürel ve sanatsal etkinliklere katılma hakları bulunmaktadır. Buna karşın, sanığın acıma, merhamet ve şefkat duygularıyla bağdaşmaz biçimde mağdurun eğitimini engellemek suretiyle sokaklarda çalıştırılmasının, aile bireylerine kötü davranış oluşturacağı gözetilmeden, dayanaksız ve yasal olmayan gerekçe ile beraatine karar verilmesi,Yasaya aykırı ve katılan Rıfat vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle, (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03.04.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.