Şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlâl suçlarından suça sürüklenen çocuk ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 107/1, 134/2, 31/2, 62, 50/1-a ve 52. maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk Lirası (2 kez) ve 820 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi gereğince hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Diyarbakır Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 20/01/2015 tarihli ve 2013/167 esas, 2015/21 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile hükümlerin açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin, Ankara 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 08/04/2015 tarihli ve 2015/305 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.11.2016 gün ve 390429 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Kanun'un 50/3. maddesinde yer alan “Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihi itibarıyla suça sürüklenen çocuğun sabıka kaydında hapis cezası bulunmadığı cihetle kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Kanun'un 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yer alan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, Diyarbakır Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 20/01/2015 tarihli kararı ile sonuç 6.000,00 (iki kez) ve 820 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu karara karşı suça sürüklenen çocuk müdafinin beraat kararı verilmesi gerektiği yönündeki itirazı üzerine, merci Ankara 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesince, suça sürüklenen çocuk hakkında verilen kısa süreli hapis cezalarının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle seçenek yaptırımlara çevrilemeyeceği gerekçesiyle itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verildiği, kesin olan bu karara karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı: Hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ve suç tarihinde 18 yaşından küçük olan ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmeyen suça sürüklenen çocuk hakkında, hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 50/1. maddesinde belirtilen seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilemeyeceğini ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinin 1. fıkrasında “Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre; a) Adlî para cezasına, b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine, c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye, d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya, e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya, f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya, çevrilebilir." 2. fıkrasında "Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez." 3. fıkrasında ise "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." hükümleri yer almaktadır.5271 sayılı CMK'nın 231/7.maddesinde ise,”açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkum olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez “hükmü yer almaktadır.İncelenen somut olayda; anılan Kanun hükümleri dikkate alınarak yapılan değerlendirmeye göre, suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş ve suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının, TCK'nın 50/3. maddesindeki zorunluluk karşısında, adli para cezasına çevrilmesinden sonra hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğu halde,itirazı inceleyen merci tarafından itirazın kabulü ile hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdırIV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,1- Ankara 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 08.04.2015 tarihli ve 2015/305 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,2- Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 05.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.