Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 480 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 18138 - Esas Yıl 2016





Hakaret ve tehdit suçlarından şüpheli...kasten yaralama suçundan şüpheliler .... ve Savaş haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/07/2013 tarihli ve 2013/377197 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/09/2013 tarihli ve 2013/1379 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/11/2016 gün ve 2016/391156 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemizi gönderilmekle incelendi:İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre;1- Danıştay 1. Dairesinin 23/09/2010 tarihli ve 2010/1315 esas, 2010/1315 sayılı kararı ile , ... İstanbul 1 nolu şube başkanı ...hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/D-e maddesinde belirtilen “Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak" fiilini işlemesi nedeniyle disiplin soruşturması açıldığı, bu nedenle şikâyetin 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un 4. maddesi uyarınca ciddi bulgu ve belgeler dayanmadığı anlaşıldığından itirazların reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, dosyada mevcut Danıştay 1. Dairesinin 23/09/2010 tarihli ve 2010/1315 esas, 2010/1315 sayılı kararına ilişkin yasal delilin karar yerinde tartışılmadığı gibi şikâyete ilişkin ciddi bulgu ve belgeler olmadığı hâlde olay tarihinden (17/04/2009) sonra düzenlendiği anlaşılan Adli Tıp Kurumu Fatih Şube Müdürlüğünün 29/01/2010 tarihli 2010/410 sayılı raporuna dayanılarak yazılı gerekçe ile ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesinde,2- Ek kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara ilişkin itiraz hakkı olmayan .. ... itirazının da merciince değerlendirildiği; ancak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı 173/1. maddesinde yer alan, “Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesi başkanına itiraz edebilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, şikâyetçi sendikanın müsnet kasten yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından açık bir hakkı zedelenmediği cihetle itiraz hakkının bulunmadığı, nitekim Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 14/06/2010 tarihli, 2009/16787 esas, 2010/7000 sayılı ve Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 14/02/2012 tarihli ve 2011/67253 esas, 2012/7894 sayılı ilamlarında belirtildiği üzere, toplumdaki demokratik düzenin sağlanması açısından adalet hizmetinin verilmesinin, Devletin temel görevi olduğu, Devlete ait olan adaletin gerçekleşmesi görevinin halka karşı bir görev olmakla birlikte, Devletin adalet mekanizmasını harekete geçirmesini istemek konusunda her vatandaşın genel bir talep hakkı olmayıp, vatandaşın bu konuda hak sahibi olması için özel bir düzenlemeye ihtiyaç bulunduğu, ceza muhakemesi hukukunda da bu hakkın ancak suçtan zarar görene tanınmış olduğu dikkate alındığında, itirazın bu yönden reddi yerine, yazılı gerekçelerle ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesinde,3- Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/09/2013 tarihli ve 2013/1379 değişik iş sayılı kararı ile şikayet olunan Mustafa Demir hakkında da kasten yaralama suçu yönünden, anılan ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmiş ise de, dosya kapsamına göre, ... ... hakkında kasten yaralama suçundan değil görevi kötüye kullanma suçu yönünden soruşturma yürütüldüğü ve soruşturma sonucunda iddianın işleme konulmamasına karar verildiği, esasen olay anında şikayet olunanın yaralama olayının gerçekleştiği yerde olmadığı gibi, şikayetçilere yönelik yaralama eyleminde bulunduğuna dair bir iddia da bulunmadığından, şikayet olunan Mustafa Demir hakkında da ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilmektedir.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozma isteminin, Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.09.2013 tarihli ve 2013/1379 değişik iş sayılı kararına yönelik olduğu, bu kararla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 10/07/2013 tarihli ek takipsizlik kararının yalnızca yaralama suçu yönünden kaldırıldığı,hakaret ve tehdit suçları yönünden ek takipsizlik kararının kaldırılmadığı,daha önce Dairemizce verilen görevsizlik kararı üzerine, Yargıtay 3.Ceza Dairesince yapılan incelemede, tespit edilen yeni hukuka aykırılığın kanun yararına bozma sebebi yapılıp yapılmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verildiği anlaşıldığından, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararına, kanun yararına bozma isteminin kapsamına ve tebliğname tarihine göre, işin incelenmesi Yüksek 3. Ceza Dairesinin görevine girdiğinden, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine, 05.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.