Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; savunmayı doğrulayan tanıklar Şirin ve Yenihayat'ın anlatımıyla, iddiayı doğrulayan Sibel'in anlatımları arasındaki çelişkinin yüzleştirilerek giderilmeye çalışılması, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenip hangi anlatımın hangi nedenle üstün tutulduğu tartışılıp sonucuna göre;a- Savunmayı doğrulayan tanık anlatımları üstün tutulursa, sanığın beraatine;b- İddiayı doğrulayan tanık anlatımı üstün tutulursa, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı Ceza Yargılama Yasası 253 ve 231. maddelerinde düzenlenen önce uzlaşma, gerçekleşmediği takdirde "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" işlemlerinin uygulanıp, ortaya çıkan duruma göre sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerekirken;Eksik soruşturma ve yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde hüküm kurulması,Yasaya aykırı ve sanık Resifin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07.05.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.