Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4189 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 40415 - Esas Yıl 2013





##########MAHKEMESİ :##########Asliye Ceza Mahkemesi##############################SUÇLAR : Tehdit, 4320 sayılı Yasaya muhalefet##########HÜKÜMLER : Mahkumiyet ####################Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Sanığın tehdit eylemlerini katılanlara karşı birden fazla gerçekleştirdiğinin kabul edilmesine dair gerekçede; sanığın, silahla tehdit suçunu bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi ve aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi nedeniyle hakkında TCK'nın 43/1-2. maddelerinin uygulanması cihetine gidildiğinin belirtilmesine karşın, yine gerekçenin devamında ve hüküm fıkrasında TCK'nın 43/1-2 maddesinin uygulanma koşulları gerçekleşmediğinden, anılan maddelerin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle çelişkiye yol açılması, 2-4320 sayılı Yasaya muhalafet suçu yönünden, hükümden sonra, 20.03.2012 tarih ve 28239 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı gün yürürlüğe giren 08.03.2012 gün ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 23/1. maddesi ile 14.01.1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun tümüyle yürürlükten kaldırıldığı, anılan Kanunun, 13/1. maddesinde "Bu kanun hükümlerine göre hakkında tedbir kararı verilen şiddet uygulayan, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi halinde, fiili bir suç oluştursa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hakim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur." şeklindeki düzenleme ile tedbire muhalefet eyleminin yaptırımının yeniden düzenlendiği, tanımlar başlıklı 2. maddesinin (c) bendinde ise hakim tanımının aile mahkemesi hakimini ifade edeceği düzenlemesi karşısında, tedbir kararlarına aykırılık halinde görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu anlaşıldığından, görevsizlik kararı verilmesi zorunluluğu,3-TCK'nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, 4-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.