Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4097 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 39835 - Esas Yıl 2013
##########MAHKEMESİ :##########Sulh Ceza Mahkemesi########################################Suç : Tehdit##########HÜKÜM : Mahkumiyet####################Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihinin 31.05.2010 olduğu belirlenerek dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın, katılan ile aralarında iş ilişkisi nedeniyle birlikte çalıştıkları sırada katılanın sanığın işyerinden ayrılıp bir kısım müşterilerini de başka işyerine yönlendirmesi nedeniyle konuşmaya çalıştığı, katılana suç tarihinde göndermiş olduğu mesajlarda yer alan "Ya kendin geleceksin konuşmak için ya da ben durmayacam benim hiç acelem yok", "Kardeşiniz ... bey gün içinde sizi arayacak isam kim diye tlf açmamak bi aydan beri ne demek oluyor göreceksin" şeklinde sözlerin, katılana karşı sair bir kötülük gerçekleştireceğinden bahisle tehdit niteliğinde olmayıp, tehdit suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden beraat yerine yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,2-Kabule göre ise;a-Sanığın aşamalarda, daha önce yanında çalışan katılanın, müşterilerini başka şahsa yönlendirerek ekonomik zarar uğramasına sebep olduğu ve bu nedenle suça konu mesajı çektiğini savunması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 29, maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,b-Daha önce hapis cezasına mahkûmiyeti bulunmayan sanık hakkında seçimlik cezalardan tercih edilen 1 ay hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen para cezası dışındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,c-Tehdit suçundan dolayı somut (maddi) bir zarar oluşmaması ve mağdurun uğradığı manevi zararın da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi karşısında, “…sanığın ödeme yapmadığı, ödeme yaptığı konusunda delil ve belge olmadığı, karşı tarafın zararı da karşılanmadığı….” biçimindeki kanuni olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık ... müdafii ile katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.