Tebliğname No : 4 - 2011/381889MAHKEMESİ : Beyşehir(Kapatılan) Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/07/2011NUMARASI : 2009/264 (E) ve 2011/494 (K)SUÇLAR : Tehdit, hakaretYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1-Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.Ancak,Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,Bozmayı gerektirmiş, sanık Ö.. E..’in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün, bu bağlamda ONANMASINA,2-Hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince,Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; CMK’nın 225/1. maddesine göre hükmün konusunun iddianamede anlatılan eylemlerle sınırlı bulunması ve davaya konu iddianame ile sanığın cep telefonundan katılana gönderdiği mesajda yer alan "bak benimle uğraşma, aileme zarar vermeye kalk, seni bu sefer yakarım, şimdi polise git, ben cezadan korkmam, sen kimsin lan" şeklindeki sözlerle vücut bütünlüğüne yönelik tehdit ettiğinden bahisle kamu davası açılması karşısında, sanık hakkında iddianame içeriğine göre hakaret suçundan kamu davası açılmadığı halde olayda uygulama yeri bulunmayan CMK’nın 226. maddesine göre ek savunma hakkı verilerek hakaret suçundan da ayrıca mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı ve sanık Ö.. E..’in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.