Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 40818 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24474 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 8 - 2014/219338MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Çocuk MahkemesiTARİHİ : 28/11/2013NUMARASI : 2010/277 (E) ve 2013/601 (K)SUÇLAR : Tehdit, mala zarar verme, cinsel tacizYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:1-Cinsel taciz suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Eyleme ve yükletilen suça yönelik temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden katılan ... vekilinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,2- Tehdit ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;a) Hükümden sonra 18.06.2014 tarihinde değişikliğe uğrayan TCK'nın 252/2-a-son maddesindeki iki katı ibaresinin bir katına indirilmesi ve bu durumun da sanık lehine olması karşısında; TCK'nın 7/2.madde ve fıkrasındaki “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinin zorunluluğu,b) 5271 sayılı CMK'nın 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5 maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Anılan maddedeki zarar kavramından, yalnızca basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların anlaşılması gerekmektedir. Anılan zarar, ölçülebilir, belirlenebilir (somut) maddi zarara ilişkin olup, manevi nitelikte zararı kapsamamaktadır.İşlenen tehdit suçu nedeniyle katılanların veya kamunun giderilmesi gereken herhangi bir maddi zararının bulunmaması, yine mala zarar verme suçu açısından da katılan Mahtem'in zararın giderilmesini istememesi ve sanığın adli sicil kaydının olmaması karşısında; mahkemece, sanığın kişilik özellikleri, duruşmadaki tutum ve davranışları ile yasa maddesindeki diğer koşulların bulunup bulunmadığının tartışılması yerine, “ zararın karşılanmadığı” biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle ertelemeye göre daha lehe olan ve re'sen dikkate alınması gereken hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,c) Katılanların, mektubun sanık tarafından evin önüne bırakıldığını başından beri anlayıp ifade etmeleri karşısında, sanığın eyleminin TCK'nın 106/1.maddesinin 1.fıkrası kapsamında kaldığı halde, yanlış vasıflandırma ile fazla cezaya hükmedilmesi,d) TCK’nın 50/3.maddesi uyarınca daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan ve suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış olan sanık hakkında mala zarar verme suçundan verilen 6 ay 20 gün hapis cezasının, aynı maddenin 1.fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,Kanuna aykırı ve sanık A.. K.. ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.