Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 40796 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20247 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : KYB - 2015/116382Basit yaralama, tehdit, hakaret suçlarından sanık A.. G..'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 106/1, 125/1 ve 52. maddeleri gereğince 2.400,00 Türk lirası ve 1.8000,00 Türk lirası adli para ile 6 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Samsun 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/05/2010 tarih ve 2009/164 Esas, 2010/450 sayılı kararına yönelik itirazın reddine, 5271 sayılı Kanun'un 231/6. maddesinde 6008 sayılı Kanunun 7. maddesi ile yapılan değişikliğin mahkemesince değerlendirilmesine ilişkin Samsun 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2010 tarihli ve 2010/166 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06/04/2015 gün ve 116382 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi. İstem yazısında; “1- Sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına vaki itirazı inceleyen Samsun 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08/09/2010 tarihli kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yapılan itirazın reddine karar verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesi karşısında, aynı kararın ikinci paragrafında red kararı ile çelişecek şekilde ve kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/6. maddesinde 6008 sayılı kanunun 7. maddesi ile yapılan değişikliğin mahkemesince değerlendirilmesine şeklinde karar verilmesi sebebiyle, Samsun 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2010 tarihli ve 2010/166 değişik iş sayılı kararında,2- Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Samsun 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/05/2010 tarihli ve 2009/164 Esas, 2010/450 sayılı Kararının, itiraz üzerine kesinleşmiş bulunması karşısında, aynı Mahkemenin 14/02/2011 tarihli ek Kararı ile hükmün açıklanarak, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 106/1, 125/1 ve 52. maddeleri gereğince 2.400,00 Türk lirası adli para cezası, 1.8000,00 Türk lirası adli para cezası ve 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinde; isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Basit yaralama, tehdit, hakaret suçlarından sanık A.. G.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, Samsun 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/05/2010 tarihli kararı ile, belirtilen suçlar için ayrı ayrı hapis cezasıyla cezalandırılmasına, koşulları oluştuğundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanık müdafiinin karara itirazı üzerine, merci Samsun 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2010 tarihli kararı ile CMK'nın 231/6. maddedeki belirtilen koşullar yönünden incelenerek, itirazın reddine ve 22.07.2012 tarih ve 6008 sayılı Kanunun'un 7. maddesi ile yapılan değişikliğin mahkemesince değerlendirilmesine karar verildiği, kesin olarak verilen bu karar sonrasında, mahkemesince yeniden duruşma açılarak ve sanık müdafiinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmemesi nedeniyle 14.02.2011 tarihinde hüküm açıklanmış olup, sanık müdafiinin yüzüne karşı verilen hükümlere ilişkin temyizi, Dairemizin 26.06.2014 tarih ve 2013/19214 esas ve 2014/23199 sayılı kararı ile süre yönünden reddedilerek, kararlar kesinleştikten sonra, infaz aşamasında kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını itiraz üzerine inceleyerek onaylayan merci kararının, hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümde belirlenen yeni bir hukuka aykırılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.İncelenen dosyada, itiraz merci tarafından verilen karardaki belirtilen hukuka aykırılıkların sanık ... hakkında da geçerli olduğu görülmektedir. Yargıtay incelemesi sırasında saptanan yukarıda belirtilen yeni hukuka aykırılık nedeni, Kanun yararına bozma konusu yapılmadığından belirtilen Kanun yolunun niteliği gereği resen giderilemeyecektir. Y.C.G.K.'nun 17.7.2007 gün ve 2007/145-172 sayılı, 27.3.2007 gün ve 2007/73-76 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere hükümdeki diğer yasaya aykırılıklar giderilmeden, uyuşmazlık konusunda karar verilmesi halinde, hukuka aykırılıkları giderme ve ülkede uygulama birliğini hukuka uygunlukla sağlama amacına hizmet için öngörülen "Kanun yararına bozma" kurumu, bünyesinde hukuka aykırılık taşıyan hükümleri onaylama sonucunu doğuracaktır. Bu nedenle kanun yararına bozma konusunun bu aşamada sonuçlandırılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;1) Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,2) Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedeni açısından, Kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMEK üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 24/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.