Tebliğname No : 4 - 2011/350189MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 20/04/2011NUMARASI : 2010/18 (E) ve 2011/201 (K)SUÇLAR : Tehdit, yaralama, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulmasıYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.A-Sanık İ.. T..'e yükletilen katılanlar F.. T.., B.. Ç.., Ş.. T.. ve Y.. T..'ü yaralama ile sanık M.. T..'e yükletilen katılanlar B.. Ç.. ve Ş.. G..'i yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.Ancak,Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar İ.. T.. ve M.. T.. müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, hükümlerde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibareleri çıkartılarak DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin, bu bağlamda ONANMASINA,B-Sanık İ.. T.. hakkında katılanları silahla tehdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, katılan Ş.. G..'i yaralama ve sanık M.. T.. hakkında katılanları silahla tehdit ile katılanlar F.. T.., Y.. T.., F.. G.. ve Y.. T..'ü yaralama eylemlerinden kurulan hükümlerin temyizine gelince;Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;1)Sanık İ.. T..'ün, katılanların bulunduğu ortamda silahla havaya ateş etmesi şeklindeki eyleminin, TCK'nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı gereğince, en ağır cezayı gerektiren silahla tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, ayrıca genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması,2)Sanık İ.. T..'ün tehdit eyleminin katılan Yılmaz'a yönelik olduğu gözetilmeden, TCK' nın 43/1. maddesi uyarınca fazla cezaya hükmolunması,3)Sanık İ.. T..'ün aşamalarda katılan Ş.. G..'i yaralama eylemini kabul etmemesi, katılanın da soruşturma evresinde kendisine karşı yaralama eyleminin sanık M.. T.. tarafından gerçekleştirildiğini beyan etmesi karşısında; suçu işlemeyen sanığın beraati yerine yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,4)Sanık İ.. T..'ün silahla ateş etmesinden sonra olay yerine geldiği anlaşılan sanık M.. T..'ün katılanları tehdit ettiğine ve katılanlar F.. T.. ile Y.. T..'ü yaraladığına ilişkin cezalandırılmasına yeter delil olmadan, yetersiz gerekçeyle beraat yerine mahkumiyet hükmü kurulması,5)Sanık M.. T..'ün katılanlardan F.. G..'i yaralamak isterken, katılan Y.. G..'in araya girerek elini tuttuğu, bu esnada elinden yaralandığının anlaşılması karşısında; yaralamanın sanık tarafından kasten değil, olası kasıtla gerçekleştirildiği, katılan Fatmana'ya karşı yaralama eyleminin de katılan Y.. G..'in müdahalesi ile teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden, sanık M.. T..'ün katılanlar Y.. G.. ve F.. G..'i kasten yaraladığı kabul edilerek eylemlerin yanlış vasıflandırılması suretiyle hüküm kurulması,6)Anayasa Mahkemesi' nin hükümden sonra 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete' de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK' nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar İ.. T.. ve M.. T.. müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.