Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3957 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2616 - Esas Yıl 2016





########################################Yaralama suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, ... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 23.05.2014 gün ve 2013/381 esas, 2014/197 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 02.11.2015 gün ve 2015/19131 esas, 2015/36873 sayılı kararıyla;"Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1-Sanık ...’a yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,2-Sanık ... hakkında tehdit, sanık ... hakkında ise tehdit ve yaralama suçlarından verilen beraat kararının da usul ve Kanuna uygun olduğu,Anlaşıldığından sanık ... ve katılan ... vekilinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, beraat hükümleri yönünden tebliğnameye uygun, mahkumiyet hükmü yönünden ise aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA," karar verilmiştir.I- İTİRAZ NEDENLERİYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/02/2016 gün ve 2016/24475 sayılı yazısı ile;"5237 sayılı TCK'nın 73/4.maddesinde; "Kovuşturma yapılabilmesi şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ", aynı Kanunun 73/6.maddesinde; "Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez."5237 sayılı TCK'nın 86/2.maddesinde; "Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur."5271 sayılı CMK'nın 223/8.maddesinde; "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir."5271 sayılı CMK'nın 243/1.maddesinde; "Katılan, vazgeçerse veya ölürse katılma hükümsüz kalır." hükümleri yer almıştır.İnceleme konusu somut olayda; sanık ...'ın katılan ...'e yönelik kasten yaralama suçu sabit görülerek mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Hüküm sanık ile katılan vekili tarafından temyiz edilmiş olup, temyiz aşamasında bu defa katılan vekili tarafından verilen 04.02.2015 havale tarihli dilekçeyle şikayetten ve davanın tüm hukuki neticelerinden feragat edilmiştir.Katılan vekilinin dosyada mevcut vekaletnamesinde şikayetten vazgeçme yetkisi açıkça belirtilmemiş ise de, genel vekaletname olması, temyizden feragat yetkisi dikkate alındığında şikayetten vazgeçmeye dair kuşkunun giderilmesi için vekilinin şikayetten vazgeçmesine muvafakatı olup olmadığının katılandan sorulması, vazgeçmeyi kabul edip etmediğinin de sanıktan sorulması gerekmektedir.Ayrıca katılan vekilinin şikayetten vazgeçmesinin geçerli olması halinde 5271 sayılı CMK'nın 243/1.maddesi gereğince katılma kararı hükümsüz kalacak ve katılan vekilinin hükmü temyiz etme hakkı da bulunmayacaktır,Bu hale göre; sanığa isnat edilen kasten yaralama suçunun 5237 sayılı TCK'nın 86/2.maddesi gereğince takibinin şikayete bağlı olması ve katılan vekilinin hükümden sonra temyiz aşamasında verdiği 04.02.2015 tarihli dilekçe ile şikayetten feragati karşısında, sanığa şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulduktan sonra hukuki durumunun (davanın düşmesine karar verilip verilmeyeceği) yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu bozmayı gerektirdiğinden Yargıtay ilamına itiraz edilmesi düşünülmüştür. Sonuç ve istem: Yüksek Yargıtay 4.Ceza Dairesi'nin 02.11.2015 tarih ve 2015/19131 Esas, 2015/36873 Karar sayılı onama kararının, sanık ... hakkındaki kasten yaralama suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak kaldırılmasına, ...Asliye Ceza Mahkemesi'nin, 23.05.2014 tarih ve 2013/381 Esas, 2014/197 karar sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, İtirazın Dairece yerinde görülmemesi halinde dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmesi, İtirazen arz ve talep olunur." isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:II- İTİRAZIN KAPSAMIİtiraz, yaralama suçundan sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararının onanmasına dair, Dairemizin 02.11.2015 tarihli kararına ilişkindir. III- KARARYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,Dairemizce verilen 02.11.2015 gün ve 2015/19131 esas, 2015/36873 karar sayılı, sanık ... hakkında yaralama suçu yönünden verilen onama kararının KALDIRILMASINA, ... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 23.05.2014 gün ve 2013/381 esas, 2014/197 karar sayılı hükmün sanık ... hakkında yaralama suçu yönünden yeniden incelenmesi sonucu:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Katılan ... vekilinin temyiz aşamasında 04/02/2015 tarihli dilekçe ile şikayetinden vaçgeçmiş olması karşısında, TCK'nın 73. maddesi uyarınca sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak, sonucuna göre kovuşturulması şikayete bağlı olan yaralama suçu yönünden davanın düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden itiraz yazısına uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.