##########MAHKEMESİ :##########Sulh Ceza Mahkemesi##############################Suç : Tehdit##########HÜKÜM : Mahkumiyet####################Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Tanıklar ..., ... ve ...’in aşamalardaki anlatımlarının kendi içinde ve birbirleriyle çelişkili olması karşısında, anlatımlar arasındaki çelişkinin giderilmeye çalışılması, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenip hangi anlatıma hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılarak ve mağdurun tüm aşamalarda sanığın, "seni yaşatmayacağım burada barındırmayacağım, görürsün" diyerek tehdit ettiğini belirtmesi de nazara alınarak, bu sözlerin şikayetçinin o yerde oturmasına engel olmaya mı yoksa hayatına mı yönelik olduğu açıklanıp tartışıldıktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- CMK’nın 231/6. maddesi uyarınca, suç tarihinden sonra gerçekleştirdiği eylemi nedeniyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ve engel mahkumiyeti bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinden yeniden suç islemeyeceği kanaati oluşmadığı” biçimindeki kanuni olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.