Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3819 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 36017 - Esas Yıl 2013





##########MAHKEMESİ :##########Asliye Ceza Mahkemesi##############################Suç : Tehdit ##########HÜKÜMLER : Mahkumiyet ####################Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanıkların suçları kabul etmemeleri ve müştekiler ile tanık beyanları arasında bıçağın hangi sanıkta olduğu ve tehdit eylemini hangi sanığın gerçekleştirdiği hususunda çelişkilerin bulunması karşısında, anlatımlar arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması, giderilemediği takdirde ise yöntemince irdelenip hangi anlatıma hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Soruşturma aşamasında ifadesi alınan ve olay hakkında bilgisi olduğu anlaşılan ...'ün tanık sıfatıyla davet edilerek beyanına başvurulması ve sonucuna göre hüküm kurulması yerine eksik kovuşturmayla karar verilmesi,3-Kabule göre de;a)5271 sayılı CMK'nın 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. b)Sanık ...'ın, müştekilerin kendisini dövdüklerini savunması ve doktor raporunun da bulunması karşısında; haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,c)Sanık ... hakkındaki 1 yıl 3 ay erteli hapis cezası kısa süreli olmadığı halde sanık hakkında TCK'nın 53.maddesinin uygulanmaması, Anılan maddedeki zarar kavramından, yalnızca basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların anlaşılması gerekmektedir. Anılan zarar, ölçülebilir, belirlenebilir (somut) maddi zarara ilişkin olup, manevi nitelikte zararı kapsamamaktadır.İşlenen tehdit suçu nedeniyle mağdurun veya kamunun giderilmesi gereken herhangi bir maddi zararının bulunmaması ve sanıkların adli sicil kaydının olmaması karşısında; mahkemece, sanıkların kişilik özellikleri, duruşmadaki tutum ve davranışları ile yasa maddesindeki diğer koşulların bulunup bulunmadığının tartışılması yerine,“ zararın karşılanmadığı” biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, d)Sanık ...'in, düğündeki kalabalıktan aracıyla geçememesi nedeniyle tartıştığı müştekilerin kendisini dövmeleri üzerine müştekilere bıçağını göstererek, “benim elimde bıçak var, istersem sizi bıçaklarım” demesi karşısında; sanığın kendisine kalabalığın daha fazla zarar vermemesi için sadece bıçağını göstermesi biçimindeki eyleminde, TCK'nın 25. maddesinde düzenlenen meşru savunma koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılmaması, Kanuna aykırı ve sanıklar ... ve ...'ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.