Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3663 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 26668 - Esas Yıl 2015





########################################Tehdit suçundan ... hakkında yürütülen soruşturma kapsamında şüphelinin kullandığı mobil hattan, arayan, aranan ve mesaj çeken numaraların, bu kişilerin açık kimlik ve adreslerinin, baz istasyonunun, arama tarih ve saatini gösterir görüşme dökümünün Telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespiti hususundaki talebin reddine dair, ... Sulh Ceza Hakimliğinin 22/04/2015 tarihli ve 2015/1719 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin, ... Sulh Ceza Hakimliğinin 29/04/2015 tarihli ve 2015/1770 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.10.2015 gün ve 320729 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, 0 545 .... numaralı cep telefonunun ... adına kayıtlı olduğu ve bu numaranın kimliği belirsiz şüpheli kişi tarafından kullanıldığı, söz konusu numarayı kullanan şüphelinin kimliğinin belirlenmesine yönelik delil elde edilebilmesi amacı ile Cumhuriyet savcısı tarafından şüphelinin kullandığı bu numaraya ilişkin olarak iletişimin tespiti talep edildiği, ancak ... Sulh Ceza Hakimliğinin 22/04/2015 tarihli ve 2015/1719 değişik iş sayılı kararı ile tespit istenilen telefon numarasının şüpheliye değil, müştekiye ait olduğu, bu nedenle tespit talebi hakkında karar verilmesine gerek olmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verildiği anlaşılmışsa da, tespit istenilen telefon numarasının ... adına kayıtlı olduğu, bu numaranın fiilen kimliği henüz belirlenemeyen şüpheli tarafından kullanılmakta olduğu cihetle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 135/6. maddesinde yer alan "Şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespiti, soruşturma aşamasında hâkim, kovuşturma aşamasında mahkeme kararına istinaden yapılır." şeklindeki düzenleme karşısında, somut olayda tespit istenen numaranın şüpheli tarafından kullanıldığı gözetilmeden, kanuna aykırı ve dosya kapsamı ile çelişen gerekçe ile verilen ret kararına yönelik itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozma istemi, ... tarafından kullanıldığı iddia edilen cep telefonuna ait iletişimin tespiti talebinin reddine dair, sulh ceza hakimliği kararını kaldırmayan merci kararının bozulmasına yöneliktir.Ancak, mağdur ... ve annesi olan ...'in ifadeleri incelendiğinde, ...ye isnad edilen eylemin, mağdur ...'nin aracından rızası dışında ruhsatını alarak, tehdit ve korkutma yoluyla, aracında meydana gelen hasara ilişkin para talep etme şeklinde anlatıldığı, bu itibarla, iddia konusu eylemin Dairemizin görev alanına girmediği anlaşıldığından,Şüpheliye isnad edilen eyleme, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararına, kanun yararına bozma isteminin kapsamına ve tebliğname tarihine göre, işin incelenmesi Yüksek 6. Ceza Dairesinin görevine girdiğinden, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine, 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.