Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3583 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 38672 - Esas Yıl 2013
##########MAHKEMESİ :##########Sulh Ceza Mahkemesi##############################Suç : Tehdit##########HÜKÜM : Mahkumiyet####################Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanığın 22.10.2009 tarih ve ... sayılı ilamla hükümlülüğüne karar verilip, CMK'nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetim süresi içinde yükümlülük yüklenmemesine, hükmün kesinleşmesinden sonra denetim süresi içinde 09.06.2011 tarihinde yeniden kasıtlı suç işlediğinden, hükmün CMK'nın 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, önceki karara yollama yapılmak suretiyle Anayasanın 141 ve 5271 sayılı CMK'nın 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılarak hükmün gerekçesiz bırakılması,2-CMK'nın 231/11. maddesinde yer alan, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine, ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabilir” şeklindeki düzenleme karşısında, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, açıklanması geri bırakılan hükümdeki 5 ay hapis cezasının, TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmesi,3-Karacasu Kaymakamlığı İlçe Tarım Müdürlüğü’nün, Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı’na hitaben gönderdiği 27.05.2009 tarihli yazısında, suç tarihinde söz konusu kurumun başkanlığını yürüten katılanın sanığın arazisine herhangi bir ihbar, şikayet veya zarar olmaksızın girmesi sebebiyle uyarılması ve sanığın savunmasında mülkiyetinde bulunan arazisine rızası olmaksızın girildiğini belirtmesi karşısında, sanık lehine TCK’nın 29. madesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,4-Gerekçeli karar başlığında katılan ...’ün adının ve kimlik bilgilerinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/2-b maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı, sanık ...’nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken karşı temyiz olmadığından 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.