Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 34499 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26657 - Esas Yıl 2014





Esas No : 2014/26657 Karar No : 2014/34499Tebliğname No : KD - 2010/315540 Tehdit suçundan sanık R.. E.. hakkında yapılan yargılama sonunda, mahkumiyetine dair Eskişehir 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen 25.05.2010 tarih ve 2010/224 Esas 2010/838 Karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 07.04.2014 tarih ve 2013/1299 Esas 2014/10986 Karar sayılı kararıyla; "Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,Anlaşıldığından sanık R.. E.. müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA" karar verilmiştir.I- İTİRAZ NEDENLERİYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/05/2014 tarih ve 2010/315540 sayılı yazısı ile;“İtirazın konusunu oluşturan uyuşmazlık; sabıkası bulunmayan sanık R.. E.. hakkındaki tehdit suçundan 6 ay 7 gün hapis cezasından ibaret mahkumiyet hükmünün, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi için Özel Dairece bozulmasına karar verilmesinin gerekip gerekmediğinin belirlenmesine ilişkindir.Hükmün açıklanmasının geri bırakılabilmesi için;a) Suça ilişkin;1-Yapılan yargılama sonucunda, sanık hakkında mahkumiyet hükmü tesis edilmeli ve hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olmalıdır.2- Suç, Anayasanın 174.maddesinde güvence altına alınan İnkılap yasalarında yer alan suçlardan bulunmamalıdır.3-01.03.2008 tarihinden itibaren işlenen suçlarda ise suçun ayrıca 3713 sayılı Yasa ile 1632 sayılı Yasa kapsamında yer alan suçlardan olmaması gerekmektedir.b) Sanığa ilişkin;1- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması,2-Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi,3- Mahkemece; sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate ulaşılması,4- Sanığın bu kurumun uygulanmasını kabul etmesi, Koşullarının bir arada bulunması gerekmektedir.Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibarıyla karma bir özelliğe sahip olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak, 5271 sayılı Yasanın 223.maddesi uyarınca kamu davasının düşmesi sonucunu doğurması nedeniyle sanık ile Devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birini oluşturur. Maddi olayda, sanık R.. E.. hakkında tehdit suçundan verilen 6 Ay 7 Gün Hapis cezasının miktarına, suç türüne ve adli sicil kaydının kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmaması ve sabıka kaydında var olan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın hukuki engel teşkil etmemesi ve sanığın, işlediği tehdit suçundan müştekilerin herhangi bir zararının meydana gelmemesi nedeniyle, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanma koşullarının bulunduğu ve bu durumda mahkemece CMK'nın 231/5 maddesinin uygulama olanağının bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması gerektiği gözönüne alınmadan, hükmün onanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.Ayrıca, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 19.02.2008 gün ve 346-25, 06.05.2008 gün ve 27-95 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, koşullu bir düşme nedeni oluşturan ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’ müessesesi mahkumiyet, suç niteliği ve ceza miktarına ilişkin objektif koşulların varlığı halinde, cezanın kişiselleştirmesine ilişkin olan, seçenek yaptırıma veya tedbire çevirme yada erteleme hükümlerinden önce ve resen mahkemece değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde hiçbir talebe bağlı kalmaksızın öncelikle uygulanacağından, sabıkası bulunmayan, sanık hakkında diğer objektif koşullarında gerçekleştiği anlaşılmakla, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden bir değerlendirme yapılması yasal zorunluluktur.Yerel mahkemece, sanığın, suçun işlenmesi aşamasında davranışlarıyla yargılama sürecindeki davranışlarından anlaşılan suç işleme konusundaki eğilimleri gözetilerek cezanın ertelenmesine karar verilmesi durumunda, mahkemenin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediği hususunda, yasada öngörülen ölçütleri de göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yapması zorunludur. Bu itibarla Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 07/04/2014 gün ve 2013/1299 Esas, 2014/10986 Karar sayılı onama kararının kaldırılması istemiyle anılan karara itiraz edilmiştir.SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamına göre, 1-İtirazımızın KABULÜNE.2-Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 07/04/2014 gün ve 2013/1299 Esas, 2014/10986 Karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,3-Eskişehir 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 25/05/2010 tarih ve 2010/224 Esas 2010/838 Karar sayılı ilamıyla sanık hakkında tehdit suçundan verilen TCK 106/1, 43/2, 62 maddesince 6 Ay 7 Gün Hapis cezasıyla mahkumiyetin TCK 51/1 maddesince ertelenmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 19.02.2008 gün ve 346-25, 06.05.2008 gün ve 27-95 sayılı kararı kapsamında CMK'nın 231/5 maddesinin uygulama olanağının bulunup bulunmadığına ilişkin olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle mahkeme ilamının BOZULMASINA karar verilmesi,4-İtirazımız yerinde görülmediği takdirde, dosyanın incelenmek üzere, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi, itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:II- İTİRAZIN KAPSAMIİtiraz, tehdit suçundan, sanık R.. E.. hakkında verilen mahkumiyet kararının onanmasına dair, Dairemizin 07/04/2014 tarihli kararına ilişkindir.III- KARARYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,Dairemizce verilen 07.04.2014 tarih ve 2013/1299 Esas 2014/10986 Karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,Eskişehir 2. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 25/05/2010 tarih ve 2010/224 Esas, 2010/838 Karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Sanığın adli sicil kaydının bulunmaması, yeniden suç işlemeyeceği kanaatiyle verilen hapis cezasının ertelenmesi ile tehdit suçunda giderilmesi gereken somut (maddi) bir zararın oluşmaması ve manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi karşısında, CMK'nın 231/5-6. madde ve fıkraları gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılmaması,Kanuna aykırı ve sanık R.. E.. müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden itiraz yazısına uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.