Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 34403 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 37559 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 4 - 2012/80325MAHKEMESİ : Mersin 9. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/02/2012NUMARASI : 2010/546 (E) ve 2012/81 (K)SUÇ : ŞantajYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Mağdur M.. A..'ın, suça konu olaydan önce, 16.01.2009 tarihinde kendisini zorla alıkoyup cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla sanık M.. E.. hakkında şikayetçi olması üzerine, sanık hakkında cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kamu davası açıldığı, Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2009/114 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda 05/05/2009 tarihinde atılı suçları işlediği sabit olmadığından sanığın beraatine karar verildiği, temyiz edilmeden kesinleşen hükmün gerekçesinde, mağdurun sanıkla rızası ile birlikte olduğunu, ilişkisini öğrenen ailesinden çekindiği için sanığın eylemlerinin zora dayalı olduğunu beyan ettiğinin belirtildiği, bu yargılama devam ederken sanık ile mağdurun 15.04.2009 tarihinde evlenip bir yılı aşkın bir süre evli kalarak 23.07.2010 tarihinde boşandıklarının anlaşılması; inceleme konusu dosyada ise, mahkemece, sanığın, şantaj eylemi nedeniyle mağdurun sanıkla evlenmek zorunda kaldığı kabul edilmiş ise de, mağdurun, soruşturma aşamasında alınan 18.03.2009 tarihli ifadesinde, cinsel saldırı olayından sonra sanığın annesine telefonda, “oğlunuz beni kaçırsın ya da benimle evlensin” diye söylediğine dair beyanda bulunması, sanığın, atılı suçlamayı ısrarla reddederek, mağdurun ailesinin izin vermemesi nedeniyle mağdurla görüşemediği, olay günü de karşılaşmaları üzerine konuşmak istediği, elinde herhangi bir video görüntüsü olmadığı ve mağduru tehdit etmediğine dair aşamalardaki savunmaları karşısında, tanıklar A.. Ş.. ve A.. S..'nın mağdurun yakın akrabaları oldukları ve tek tarafsız görgü tanığı olan K.. P..'ın yeminli ifadesinde sanığa atfen belirttiği, “sizi rahat bırakmayacağım, sizinle görüşeceğiz, sizinle hesaplaşacağım” şeklindeki sözlerin, TCK'nın 106/1-2. cümlesindeki takibi şikayete tabi olan sair tehdit suçu kapsamında kaldığı dikkate alınarak, Mersin Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2009/114 esas sayılı dosyası getirtilip incelendikten sonra, tüm deliller birlikte ve yöntemince tartışılarak sanığın hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeden ve sanığın savunmalarına nazaran, mağdur ile yakın akrabalık ilişkisi içinde bulunduğu tanıkların anlatımlarına hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanmadan yerinde olmayan ve yetersiz gerekçeyle hükümlülük kararı verilmesi, 2- Kabule göre de; uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendindeki hak yoksunluğunun, kendi altsoyu yönünden uygulanamayacağı ve diğer kişiler yönünden ise belirtilen yetkilerden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılacağının düşünülmemesi, Kanuna aykırı ve sanık M.. E.. müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşüncenin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.